Ramazan Ada( Bulgar)

   Halkın Adalı olarak bildiği, 1916 yılından sonra Meis Adası’ndan Kaş Bayındır Limanağzı semtine yerleşmiş Topal Tevfik diye bilinen ünlü bir ailenin oğludur.

Hayatı haşin dağlarda yokluk ve sıkıntı içinde geçmiş ama bu onu bir filozof yapmıştır. Atalarından gelen güzel konuşma ve nükte yeteneği ile sohbetlerin aranan ismiydi “Bulgar “ lakaplı Ramazan Ada, aile üyelerine göre 1935 doğumludur. Çok zeki ve kurnazdı,o şapkanın altında bir zeka küpü vardı ama o küçük çevrede onu kullanacak ortam yoktu. Çiftçiydi, çobandı ve profesyonel tekne kaptanıydı, herkes onu sayar ve sever, sohbetlerine katılmak isterdi. Benim iyi bir sohbet arkadaşımdı, kimsenin bilmediği muzip hikayeleri bilir anlatır, bir köylü, çoban gözüyle olayları o kadar güzel tespit ettiğine hayran bırakırdı. Birkaç yıl önce Kaş’ın küçük zamanında bir çay bahçesinde çektiğim bu fotoğraflar tarihe bir belge olarak kaldı. Bir sohbette buluştuğumuz eski belediye başkanlarından Sayın Çukurbağlı kardeşi M. Kemal Çukurbağlı ve akrabaları Kenan YÜCESAN hepsi diğer aleme göç ettiler. Kaş’ın zıplama dönemlerinde kimse sizi tam olarak tanımadı, tanıyamadı, para kazanma hırsı bütün canlı ve cansız değerlerimizi unutturdu. Kaş’ın eski dönem hayatını ezberinde tutan son şahitlerden birisi daha kayboldu.

   Ben Ada Ailesi’ne ve onun sevenlerine başsağlığı diliyorum. Güle güle filozof çoban Ramazan, Allah kusurlarını affetsin. 🙏

HAYAT

Birkaç erkek sahilde kum üzerinde oturuyorlardı 45 yaşlarındaki diğerlerine;

-Hayat bize hiç gülmedi “ dedi. Türkiye’deki insanların yarısı ömründe birkaç defa bu cümleyi kullanmıştır.

"Hayat bize hiç gülmedi" demek, kişinin yaşamında zorluklarla karşılaştığını, şansın ya da olumlu gelişmelerin nadiren kendisiyle birlikte olduğunu hissettiğini ifade eden bir söylemdir. Bu, hayatın adaletsiz, zor veya mutsuz geçtiği hissiyatını yansıtır. Genellikle birikmiş hayal kırıklıkları, başarısızlıklar veya zorlu yaşam koşulları sonrasında kullanılan bir ifadedir. Bu tür ifadeler, kişinin kendini şanssız ya da talihsiz hissettiği durumları dile getirmek için kullanılır. Bazı insanlar da hayatlarında yaptıkları hatalar ve kötülükleri kapatmak için buna benzer cümleler kullanırlar.

Dileyelim ki hayat hepimize gülsün!

Foto: Düden Parkı- Antalya.

HAYIR

Yapılan işin insanlığa ve kainata bir faydası yoksa, eskilerin deyimiyle “ hayrı “ yoksa o işin, varlığın ve kişinin benim için bir değeri yoktur. Eski insanlar başlanılan her yeni iş ve alınan her mal veya söz kesimi, nişan ,evlilik için ve doğan her bebek için :

- Hayırlı olsun “ diye temennide bulunurlardı.

Alış verişte satıcı ;

- malımın hayırını gör”,

alıcıda satıcıya ;

-paranın bereketini gör’ derlerdi.

Böylece insanlar birbirleriyle bir helalleşme zinciri kurarlardı.

Günümüzde hiç kimse birbiriyle böyle bir iyiniyet zinciri kurmuyor böyle bir ortam yok. İnsanımız diğer insanlar için iyiniyet beslemiyor ve ona iyi dileklerde bulunmuyor. Bu yüzden insanlar kendilerini onaylanmış, kabul görmüş ve değerli hissetmiyorlar.

Kendini” değersiz gören insanlar” toplumda “ pimi çekilmiş bomba gibi sinir patlaması” yapmaya hazır bir şekilde aramızda dolaşmaktadır.