Geçtiğimiz hafta 663. Tarihi Kırkpınar Yağlı Pehlivan Güreşleri'nde hep zirvede yer alan üstelik son yıllarda Antalya hakimiyetinde geçen yağlı pehlivan güreşlerinde yıldızların dökülüşünü seyrettik.
Daha önce zirveyi hiç bırakmayan Ali Gürbüz, Recep Kara, Orhan Okulu, İsmail Balaban, Mehmet Yeşil Yeşil, Osman Aynur ve Fatih Atlı gibi yıldız isimler birer birer elenirken, geçen yılın 1.'incisi Yusuf Can Zeybek de olmasa kürsüde Antalya'nın yerlisi isim kalmayacaktı.
Şöyle kürsüye bir baktığımız zaman Karadeniz'in, Akdeniz karşısında üstünlüğünü görebiliyoruz. Diyeceksiniz Karadeniz’in tamamı Antalya veya başka illerde. Üstelik Antalya 32'ye yakın başpehlivan ile turnuvaya katılırken, daha önceki yıllarda da zirvede en azından 3 adet Antalya orjinli başpehlivan kürsüde yer alırdı. Şimdi baktığımız zaman yıldızların dökülüşünü izlerken, yeni başpehlivan olan isimlerin gelecekte büyük işler başarabileceğini bu Kırkpınar'da bir kez daha görmüş olduk.
Belki de bir devir kapanıyordur, diye düşünüyorum. Belki de sakatlıklar ve şanssızlıklar bilinmez ama genç başpehlivanların olağanüstü başarısını göz ardı etmemek gerekiyor. Tabii ki bu elenenlerin hepsi birer marka bu kesin!.. Ama bu Kırkpınar biraz soğuk geçti. Hatta biraz da gariban geçti diye düşünüyorum. Ama bu soğukluğu iyi değerlendiren genç başpehlivanların olağanüstü başarısı güreş severler tarafından takdir gördü. Artık yeni isimler sahnede yer alacak gibi...
Burada en tecrübeli isimlerden Serhat Gökmen, yine 3.'lük kürsüsünde yerini almayı başardı. Hatta formundan bir şey kaybetmediğini 14 yıl sonra yine kürsüde yer alarak ispatlamış oldu.
Yine Kocaeli'den gelen yağlı güreş severlerin umut bağladığı isim Hüseyin Gümüşalan, Ali Gürbüz gibi bir markayı saf dışı bırakırken, belki daha iyi olabilirdi. O da formunu korumayı başardı ve 3.'lük kürsüsünde yine kendine yer bulmayı başardı.
Yine finalde kaybetmesine rağmen Mustafa Taş da başarısının tesadüfi olmadığını bir kez daha göstermiş oldu. Daha önce tartışmalı konu olmasına rağmen kemer kazanmasına rağmen, bu kez de uzatmalarda kaybetmesine rağmen, zirvenin hakimi olduğunu bir kez daha gösteren başpehlivanlardan oldu.
Başpehlivan Yusuf Can Zeybek, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da 663. Tarihi Kırkpınar'ın Başpehlivanı olarak, başarının tesadüfi olmadığını bir kez daha ispatladı. Sürekli kemere 1 kaldı. Eğer Yusuf Can Zeybek bir aksilik olmaz ise, 27 yıldır alınamayan altın kemerin sürekli sahibi olacak. Aslında şunu da belirtmeden geçmeyelim. Daha 3 yıl öncesinde Yusuf Can Zeybek ilk başpehlivan olduğunda, seyirciler ile yaptığım röportajda, bunu söylemişlerdi. Altın kemeri kim alır diye sorduğum soruya Yusuf Can Zeybek diye söylemişlerdi. Neden diye sorduğum zaman yağlı güreş oyunlarının tümünü uygulayabilen nadir başpehlivanlardan biri olarak nitelendirmişlerdi.
Evet altın kemerli başpehlivanları yenmeden başarı gelmiyor. Bunu başarabilen ve devamını getiren başpehlivanlar kürsünün zirvesinde yer alıyorlar.
Ama gelecek yıl mesela ön elemeden gelen başpehlivanların daha çok güreş yapması belki de handikap olarak nitelenebilir. Ama Enes Doğan, Mustafa Arslan, Hamza Özkaradeniz ve Yunus Emre Yaman gibi isimlerin muhteşem başarısını göz ardı etmemek gerekiyor. Hatta lig güreşlerinde Serdar Yıldırım'ın yıldızları birer birer geçmesi tesadüf değil. Ama Kırkpınar’da şanssızlık oldu diyelim.
Artık as başpehlivanların genç başpehlivanlara daha da dikkat etmesi gerekiyor kazanabilmeleri için. Çünkü genç başpehlivanların rakip dinlemiyorlar. Onun için dikkatli olmadıkları takdirde zirvenin el değiştirmesi her an mümkün. Rakibi ciddiye almak ve sonuna kadar mücadele etmek gerekiyor başarı için!..
Not: Eğer sistem böyle devam edecek ise, diğer güreşlerde derece yapıp da güreşemeyen alt boy pehlivanlarına da bir çare bulmak gerekiyor!..