KIYMETLİ KAŞLI HEMŞEHRİLERİM,
Kurban kelime olarak “yaklaşma ve yakınlaşma” demektir. İslami bir kavram olarak ise: “Müslümanların şartları belirli bir hayvanı belirli bir şekilde Allaha yakınlaşma maksadıyla (kurban niyetiyle) kesmek süretiyle kurban etmeleridir. Tarifden de anlaşılacağı gibi Kurban ibadetinin yerine getirilebilmesi bazı şartların yerine getirilmesiyle ancak mümkün olabilir. Bu şartlar kısaca şunlardır: Birincisi, sadece belli hayvanlar kurban edilebilir(büyükbaş ve küçük baş hayvanlar gibi. Kümes hayvanları, deve kuşu kurban edilemez) ikincisi, Kurban ibadeti ancak ibadet olarak hayvanın kesilmesi-boğazlanması süretiyle yerine getirilebilir. Çünkü İbadetlerin tamamı belirli bir takım ritüeller ve ancak ibadet kastı-niyetiyle yerine getirilirse ibadet olarak değer kazanabilir.
Sevgli okurlar,
Kurban İbadeti insanlık tarihi kadar eski bir ibadettir. Bu hakikat Kuran ı Kerimde şu ayetlerle ortaya konmuştur. Allahü Teâlâ Hac Süresi 34. ayette kurbanı bütün ümmetlere meşru kıldığını haber vermiştir. (Rızık olarak verilen hayvanların üzerine Aallahın adını anmaları için bütün ümmetlere kurban ibadetini emrettik.....) Maide Süresi 27. Ayette insanlığın yeni çoğalmaya başladığı bir dönemde ritüel olarak kurban ibadetinin olduğunu, Hz. Ademin iki oğlunun Habil ile Kabilin Allah Tealaya yaklaşmak maksadıyla Kurban ibadetini yerine getirdiklerini görmekteyiz. Bu ilahi bilgiler Kurban ibadetinin insanlık tarihi kadar eski bir o kadar da önemli olduğunu da göstermektedir. İlkel diye adlandırdığımız insan topluluklarında da bir ritüel olarak doğaya veya varlığı vehmedilen tabiat üstü varlıklara kurban sunulduğu gerçeği ve geçmiş toplulukların izlerinin arasında kurban sunaklarının bulunuşu bize İlahi kitapların haber verdiği ve bütün dinlerde yer alan Kurban İbadetinin insanlığın tarihi kadar eski ve ayrılmaz bir dini ritüel olduğunu gösteren bir diğer delildir..
Değerli kardeşlerim, Kurban İbadeti bugünkü uygulandığı şekliyle bize Hz İbrahim ’den kalmıştır. Sahabe Rasulullah Efendimize (s.a.v.) kurban ibadetini kaynağının aslını sorduklarında Efendimiz (s.a.v) “İbrahim aleyhisselamın sünneti” olduğunu bildirmiştir (İbn Mâce, Edâhî, 3; İbn Hanbel, IV, 368).Hicretin ikinci yılında kurban meşru kılındıktan sonra Rasulullah (s.a.v) her yıl ashabıyla beraber kurban kesmişlerdir. Hz. Peygamber her yıl ümmeti içinde bir ve kendisi için bir tane olmak üzere iki kurban kesmişlerdir. Müslümanlar Kurban ibadetini ilk devirlerden beri İslam’ın sembollerinden kabul etmiş ve günümüze kadar titizlikle yerine getirmeye devam etmişlerdir.
Kurban ibadeti Allah rızası için, ona yakınlaşma vesilesiyle, Allaha karşı olan itatatin ve şükrün ifadesi olarak yerine getirilmektedir. Kurban kesmekden maksat et yemek veya kışlık kavurma hazırlamak değildir. Allah Tealaya itaatin ve şükrün ifadesi olarak kesilen kurbanlar ancak Kurban olarak Allah katında değer kazanabilirler. Allah Teala Hac Süresi 37. ayette: “Onların ne etleri ne de kanları asla Allah a ulaşmaz. Fakat ona sizin takvanız(karşı gelmekten sakınmanız) ulaşır buyurmaktadır. Her yıl olduğu gibi bu yılda Türkiye Diyanet Vakfı olarak halkımızın kurban ibadetini yerine getirmesine önderlik etme vazifemizi yerine getirmemiz için gerekli çalışmaları yapmaktayız.
Bu maksada matuf olmak üzere kurbanın kesemeyen veya bağışlamak isteyen vatandaşlarımıza camilerimiz, din görevlilerimiz, müftülüğümüz ve online bağış yoluyla yardımcı olmaya çalışmaktayız. Türkiye Diyanet Vakfı olarak yurt içi ve yurt dışı olmak üzere 174 kesim noktasında kurban vekaletlerini bizlere emanet eden vatandaşlarımızın kurbanlarını
kesip ihtiyaç sahipleriyle buluşturmaktayız.
Kıymetli kardeşlerim,
Allah Tealanın biz müslümanlara ikram ettiği iki bayramdan biri olan Kurban Bayramına yaklaşmış bulunmaktayız. Unutmayalım ki, Bayramlar aynı zamanda yardımlaşmanın ve dayanışmanın en güzel bir şekilde yaşandığı zamanlardır. Kurban kesen kardeşlerimizin kurban kesemeyen veya ihtiyaç sahibi kimseleri gözetmeleri komşularına ve misafirlerine et ikram etmeleri İbadetlerinin makbul olması için çok önemlidir. Hz. Peygamber bir kurban bayramında kesilen kurbandan ne kaldığını sorunca eşleri “sadece bir kolun kaldığını söylemiş” , bunun üzerine efendimiz “desene bir kolu hariç hepsi bizim oldu buyurmuştur”. Peygamberimiz eve kalan kısmı değil de dağıtılan kısmın Allahın rızasını kazanmaya vesile olduğunu bizlere haber vermiştir. Kıtlığın hüküm sürdüğü bir yıl kesilen bütün kurbanların fakirlere dağıtılmasını emretmiştir. Kestiğimiz ve keseceğimiz kurbanlarımızn makbul olması dileğiyle bütün kaşlı hemşehrilerimin ve islam aleminin 20 Temmuz salı günü eda edeceğimiz Kurban bayramını tebrik ediyorum. Kaş İlçemiz için Bayram Namazı Vakti 06 31 dir. Bayramımızın hakiki bir
BAYRAM tadında yaşanması dileğiyle sizleri Allah emanet ediyorum.
Hoşçakalın.