Çocukken bazen sinemaya giderdik ,
Siyah- beyaz filmler seyrederdik ;
Tarihî, romantik ve komedi filmlerini severdik,
Bazı filmler " Bundan yıllar yıllar öncesi....,
Kaf Dağının arkasında bir yerde ,
Mutlu yaşayan bir aile varmış,
Bir çocukları olmuş
Gürbüz mü gürbüz; sevimli mi sevimli,
Gelecekte büyük işler yapacağı belliymiş,
......diye başlar; ve şöyle bir geriye uzanalım der,
Ve çocukluk yıllarına dönülürdü.
Heyecanla filmi izlemeye başlardık.
Şimdi bizde bir nostalji yapsak ;
Meselâ bundan yıllar yıllar öncesi;
Kaş 'ın bir köyüne misafir olsak ;
Yeniköy, Çukurbağ, Pınarbaşı, Gökçeören,
Izne, Mumuda, Baldıraz, Sıtmalımuğar,
Asaz veya Gökdere diyelim;
Toprak damlı iki göz odalı bir köyevi;
Ocaklıkta ateş yanıyor kıpkırmızı olmuş;
Geven, badem ve pıynar odunları yanıyor;
Güzel bir sıcaklık vurmuş içeriye;
Ateşte garatencerede bir tarhana pişirsek ,
Kurusoğanı elimizle bölsek,
Yufka ekmeği ile tarhanayı yesek,
Üzerine kuyudan kovayla çekilmiş,
Buz gibi yağmur suyunu tasdan içsek,
Hele birde garaocakta demlenmiş ;
Tavşan kanı çayı höpürdete höpürdete içsek,
Akşam ocaklığın önünde uyusak,
Ateşin sıcaklığıyla kemiklerimiz ısınsa,
Uykumuzda tatlı tatlı rüyalar görsek;
Sabahleyin dinç olarak uyansak;
Kuyudan kovayla su çeksek;
Buz gibi suyla elimizi yüzümüzü yıkasak;
Ahırda hayvanlara yem ve su versek;
Inegi sağsak, sütünü kaynatıp içsek;
Kümesde tavuklara yem versek;
Taze bir yumurta alsak, kaynatıp yesek;
Köy Meydanı'nda köylülerle sohbet etsek;
Onların hikâyelerini dinlesek;
Bazen neşelensek,bazen hüzünlensek,
Patika yollarda yürüsek ;dağlarda dolansak,
Keçi, koyun yada inek gütsek;
Kayadan kayaya atlasak,
Şarkı yada türkü söylesek,
Kuş seslerini dinlesek,
Yorulunca bir menekiş yada çam ağacının,
Altında otursak, uzansak yerlere;
Şehrin stresini ve sorunlarını unutsak,
Yeniden doğmuş gibi hissetsek;
Hayata yeniden başlasak;
Yeni umutlarla ve yeni beklentilerle;
Ne güzel olurdu değil mi?
Tıpkı filmlerdeki gibi.
En derin saygı ve selamlarımı sunarım.