CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Antalya Bölge Müdürlüğü önünde basın açıklaması düzenledi.
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı,İl Yöneticileri, İl Disiplin Kurulu Başkanı Hüseyin Eroğlu, Muratpaşa İlçe Başkanı Can Okan Kıran, Konyaaltı İlçe Başkanı Demet Gündüz, Döşemealtı İlçe Başkanı Veli Çot, Kepez İlçe Başkanı Gökhan Ölmez, Aksu İlçe Başkanı Hamza Erdem, Kemer ilçe Başkanı Sedat Karakaya, il Kadın Kolları Başkanı Necla İnci Bayrak, İl Gençlik kolları Başkanı Onur Kayar, Belediye İş sendikası Başkanı Mehmet Mertcan, Tüm Yerel Sen Sendikası Başkanı Hasan Balık, Tüm Bel Sen Sendikası Başkanı İlhan Karakurt, Tüm Emekli Sen Genel Başkanı Ceylan Abidin Ergen, Birleşik Kamu İş temsilcisi Sadık Acar, partililer ve vatandaşların katılımlarıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Antalya Bölge Müdürlüğü önünde düzenlediği basın açıklamasında şunları söyledi; “Yıllık enflasyon rakamlarının TÜİK'e göre yüzde 44,38, ENAG'a göre ise enflasyon yıllık bazda yüzde 84 oldu. TÜİK ve ENAG arasındaki fark bariz olarak ortadadır. TÜİK, bu yalan verileri açıkladıkça neler oluyor? Sofranıza giren ekmek, aş azalıyor. Çocuklarınıza vereceğiniz harçlık azalıyor. Gerçekleri Gizlemek, Sorunları Çözmez” dedi.
CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı, basın açıklamasında şunları söyledi; “Bugün burada, ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik gerçekleri ve bu gerçeklerin nasıl saklanmaya çalışıldığını konuşmak için toplandık. Çünkü biz, halkın gerçeği bilmeye hakkı olduğuna inanıyoruz. Bugün, TÜİK verilerin güvenilirliği ciddi bir şekilde tartışılmaktadır. Bu durum, halkın gerçeğe erişim hakkını doğrudan ilgilendiren bir sorundur.
Yıllık enflasyon TÜİK'e göre yüzde 44.38,ENAG'a göre yüzde 84 TÜİK rakamlarına göre 2024 Haziran'da enflasyon aylık bazda yüzde 1.64 arttı, yıllık enflasyon ise 71.60 seviyesinde.
ENAG'a göre ise enflasyon yıllık bazda yüzde 113.08 oldu. TÜİK, bu yalan verileri açıkladıkça neler oluyor? Sofranıza giren ekmek, aş azalıyor. Çocuklarınıza vereceğiniz harçlık azalıyor. Gerçekleri Gizlemek, Sorunları Çözmez TÜİK verilerine göre; Eylül 2024 enflasyonu %2,97, olarak açıklanmıştır. ENAG'a göre ise Eylül enflasyonu %5,34, olarak ölçülmüştür. "TÜİK ve ENAG arasındaki fark bariz olarak ortadadır.
Bakınız, TÜİK’in açıkladığı enflasyon, işsizlik ve büyüme oranlarıyla halkın günlük yaşamda hissettiği gerçeklik arasında büyük bir uçurum var. TÜİK %100 lük enflasyon u %40 gösterirse halkın pazarda, markette, ev kirasında, faturalarında yaşadığı enflasyon çok daha yüksek. Peki, bu çarpıtma ne için yapılıyor? Halkı yanıltmak, sorunları gizlemek, başarısızlığı örtebilmek için!
Bugün bir çalışan 681ay hiçbir şey yemeden, içmeden sadece aldığı evin borcunu ödeyerek ancak bir daire alabiliyor. Ancak dünyada bu tür çarpıtma çabalarının halkı nereye sürüklediğini gördük. Örneklere birlikte bakalım: Yunanistan, Avrupa Birliği’ne katılabilmek için ekonomik verilerini manipüle etti. Bütçe açığını düşük, borçlarını daha az göstermeye çalıştı. Peki sonuç ne oldu? Gerçekler er ya da geç ortaya çıktı ve Yunanistan tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşadı. Halk, kemer sıkma politikalarıyla yoksulluğa mahkûm edildi. Kemer sıkma, sabır, şükretme aynen 2025 yılında da devam edecek, hep sabreden biz harcayan onlar olacak. Bir günde onlar geçsin halkın yerine, birazda onlar şükretsin. İşte yanıltıcı verilerin, halkın değil, yalnızca iktidarların çıkarına çalışmasının bir bedeli!
Mesela Diyanet işleri Başkanı aylık kirası 955.000 TL olan sarayda oturmasın. Arjantin’de 2007-2015 yılları arasında enflasyon oranlarının manipüle edilmesi, halkın gerçekleri öğrenmesini engelledi. Ama enflasyon mutfakta, pazarda, maaşlarda kendini gösterdi. Uluslararası kuruluşlar, Arjantin’in verilerine güvenini kaybetti, yatırımcılar ülkeye sırtını döndü. Bugün Arjantin hâlâ ekonomik krizden çıkmaya çalışıyor. Çünkü manipülasyon çözüm değil, çözümsüzlüğün sebebidir. Bugün TÜİK verilerine göre bile Venezüella’dan sonra enflasyonda dünyada 2,çiyiz. Hala biraz daha dişinizi sıkınız diyorlar, diş kalmadı sıkılacak.
Şimdi dönüp Türkiye’ye bakalım. TÜİK, işsizlik oranlarını düşük, enflasyonu kontrol altında göstermeye çalışıyor. Ama bu veriler halkın hayatını iyileştiriyor mu? Hayır! TÜİK’in açıkladığı rakamlarla halkın mutfağındaki yangın sönmüyor. İşsizlik düşük gösteriliyor ama gençlerimiz iş bulamıyor, Enflasyon düşük gösteriliyor ama emeklilerimiz pazarda file dolduramıyor. Şu anda emekli olanların 6 milyonu tekrar çalışmak zorundalardır. Ekonomi büyüyor deniyor ama bu büyüme halkın cebine yansımıyor. Büyümeden halk nasibini alamıyor, büyümeden nasibini alanlar, köprüleri, otoyolları, hastaneleri, havaalanlarını, tüp geçitleri dolar üzerinden yapanlar alıyor. Biz onların cebini dolduruyoruz. Üçüncü köprü yapım maliyeti 3 Milyar dolardır. Biz bunu 12 yıl boyunca ödeyeceğiz.
Biz, halkın iradesine, halkın aklına güveniyoruz. Halkımız gerçekleri gördüğünde kendi geleceği için en doğru kararı verecektir. Bu yüzden, burada TÜİK ve benzeri kurumların işleyişini yeniden düzenlemek için sizlere söz veriyoruz: TÜİK, hiçbir siyasi baskıya maruz kalmadan, bağımsız bir şekilde çalışacak. Başkanını, hükümet değil, meclisteki tüm partilerin katılımıyla oluşturulacak bir komisyon seçecek. TÜİK’in veri toplama ve analiz süreçleri kamuya açık olacak. Her vatandaş, bu süreçlerin nasıl işlediğini görebilecek. TÜİK’in hesaplama yöntemleri, uluslararası kuruluşlar tarafından periyodik olarak denetlenecek. Biz, halkın ne yaşadığını biliyoruz. TÜİK’in açıkladığı veriler, halkın hayatında hissettiği gerçekleri yansıtacak. Siz bu çalışanların, dar gelirlilerin, emeklilerin günahını, vebalini alıyorsunuz. Bunu ne bu dünyada nede öbür dünyada ödeme şansınız yok. Bu kış gününde içinize sindi mi, emeklilere ve ücretlilere verdiğiniz zam.
Değerli dostlarım, doğru teşhis olmadan doğru tedavi mümkün değildir. Yanıltıcı istatistiklerle halkı kandırabilirsiniz, ama sorunları çözemezsiniz. Bizim amacımız, Türkiye’nin gerçeklerini saklamak değil, bu gerçeklerle yüzleşip sorunları çözmektir. Çünkü biz, halkın hayatını kolaylaştıracak politikalarla halkın karşısına çıkıyoruz. Bugün burada size şunu söylüyorum: TÜİK, halkın kurumu olacak, iktidarın değil! TÜİK, gerçeklerin sesi olacak, manipülasyonların değil! Ve TÜİK, bu ülkenin geleceği için doğru veriyle çalışacak!
Son Söz; Yunanistan, Arjantin, Venezuela ve diğer ülkelerde yaşananlardan ders alalım. Gerçeklerle yüzleşmeden güçlü bir gelecek inşa edemeyiz. Bizim vizyonumuz şeffaf ve hesap verebilir bir yönetimdir. TÜİK’i bağımsızlaştırmak, sadece ekonomiyi değil, demokrasiyi de güçlendirecek bir adım olacaktır. Bu mücadele, sadece istatistiklerin değil, halkın yaşam kalitesinin mücadelesidir. Ve biz bu mücadeleyi halkımızla birlikte kazanacağız! Çünkü gerçeğin gücü, yalanın gölgesini her zaman yenecektir! Teşekkür ediyorum! TÜİK Yetkilileri; siz bu çalışanların, dar gelirlilerin, emeklilerin, günahını vebalini alıyorsunuz. Bunu ne bu dünyada nede öbür dünyada ödeme şansınız yok.”