Genel

TÜRKİYE'NİN AB’DEN ALDIĞI COĞRAFİ İŞARET TESCİL SAYISI 20’YE YÜKSELDİ

     Yöresel Ürünler ve Coğrafi İşaretler Türkiye Araştırma Ağı (YÜciTA) Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, 'Aydın Memecik Zeytinyağı'nın Avrupa Birliği (AB) Komisyonu tarafından tescil edildiğini duyurdu. Böylece Türkiye'nin AB'den aldığı coğrafi işaret tescil sayısı 20'ye yükseldi.

YÜciTA Başkanı Prof. Dr. Yavuz Tekelioğlu, 'Aydın Memecik Zeytinyağı'na ilişkin Aydın Ticaret Borsası tarafından yapılan tescil talebinin, AB Komisyonu'nun 5 Şubat tarihli resmi gazetesinde yayımlandığını söyledi. Prof. Dr. Tekelioğlu, "YÜciTA olarak tescil sahibi Aydın Ticaret Borsa'sını yürekten kutlar, tescilin ülkemize hayırlı olmasını dileriz. Bu tescille birlikte Türkiye'nin AB'den alınmış tescil sayısı 20'ye, Aydın'ın da 'Aydın Kestanesi'nden sonra 2'ye yükselmiş bulunmaktadır" dedi.

YüciTA'nın, gönüllülük esasına dayalı, Türkiye'nin birçok bölgesinden, farklı kurum ve kuruluşlardan değişik  kesim ve profillerde üyelerden oluşan bir araştırma ağı faaliyetini sürdürdüğünü hatırlatan Prof. Dr. Tekelioğlu, şöyle konuştu: "AB tescilleri Türk Coğrafi İşaretleri'nin AB'de tanınırlığını ve korunmasını sağlamakta, imajlarını güçlendirmekte, ticaretlerinin gelişmesini teşvik etmektedir. Ancak ulusal tescillerde olduğu gibi AB tescilleri de katma değer yaratmamaktadır. Bunun da temel nedeni ülkemizde 29 yıldır süregelen uygulamaya rağmen hala sistemin kurulamamış olması, uygulamanın tescillerde yoğunlaşarak sistemin diğer iki bileşeni 'coğrafi işaret yönetişimi' ve 'coğrafi işaret denetimi' konusunda ne yazık ki hiçbir mesafe alınamamış olmasıdır. Bu nedenle AB tescilinden sonra 'Malatya Kayısısı'nın fiyatı yüzde 35 düşmekte ve bu nedenle 27 ülkeli AB'de korunan 'Gaziantep Baklavası' Antep'te korunamamaktadır. AB, 'Ortak Tarım Politikası' kalite politikaları tamamen coğrafi işaretler üzerine dayandığı halde, Türkiye'nin bir 'Coğrafi İşaretler Politikası' ne yazık ki bulunmamaktadır. Oysa bunun temelleri '2019 Tarım-Orman Şurası' Bildirgesi ile atılmış, 21 Kasım 2019 tarihinde bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan bildirgenin 38'inci maddesi ile     coğrafi işaretlerin yönetişim ve denetleme süreçlerinin gözden geçirilerek mevzuatın tamamlanması öngörülmüştür. Ancak aradan geçen 4 yıla rağmen bu alanda hiçbir mesafe alınamamıştır."

'TÜRKİYE COĞRAFİ İŞARETLER ENSTİTÜSÜ MUTLAKA KURULMALI'

Prof. Dr. Tekelioğlu, sektörün eksiklerini anlattığı konuşmasına şöyle devam etti: "Uygulamadaki bir başka sorun da son yıllarda tescillerde yaşanan hızlı artışlardır. Bu da kamuoyunda haklı olarak coğrafi işaretlerimizin popülizme kurban edildiği ve itibarsızlaştırıldığı konusunda endişe yaratmaktadır. Türkiye eşsiz bir coğrafi işaretler ülkesi. Özvarlığımızı oluşturan bu ürünlerin korunup, geliştirilmeleri ancak eksiksiz bir 'Coğrafi İşaret Sistemi'nin yaşama geçirilmesi ile mümkündür. Bu nedenle coğrafi işaret yönetişimi ve denetimi konusundaki yasal düzenlemeler ivedilikle yapılmalı, sonraki aşamada da coğrafi işaretler sisteminin uygulandığı tüm ülkelerde olduğu gibi ayrı ve müstakil bir yapılanma gerçekleştirilmelidir. Bu çerçevede   'Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü' mutlaka kurulmalı, enstitünün 7 coğrafi bölgemizde bir şubesi bulunmalı ve organik tarım da enstitü bünyesinde yer almalıdır."