Araştırmanın akıllı şehri CURIOCITY'nin gerçekleştirdiği “+1 Anında Türkiye” araştırması, katılımcıların ekonomik, politik, sosyal, küresel ve yerel, tüm değişim, dönüşüm ve belirsizliklerle yarını ön görememe ve kendini güvende hissedememe sıkıntılarını yaşadıklarını ortaya koydu. Özellikle eğitimliler ve ortanın üstündeki sosyo-ekonomik düzeydekiler arasında yüzde 85'e varan bir oranda güvenli yarına duyulan özlem yer alıyor.
Geleneksel araştırma yöntemlerini yeni nesil teknolojilerle harmanlayan “araştırmanın akıllı şehri” CURIOCITY Araştırma ve Danışmanlık Şirketi; Cumhuriyetin kuruluş ilkeleri ve değerlerinin güvencesi ile millet olmanın güçlü temelini atan değer ve duygu bütünlüğünün analizini yapmak üzere “+1 Anında Türkiye” araştırmasını gerçekleştirdi.
18-23 Ekim 2023 tarihlerinde, kantitatif veri toplama tekniklerinden CAWI (çevrimiçi anket) tekniği kullanılarak, 18-65 yaşlarında 600 kadın ve erkek ile görüşüldü.
Katılımcıların yüzde 60'ı ülkenin kültürü ve temel değerlerinin tehlikede olduğunu düşünüyor
Araştırma verilerine göre, “Bugün, ülkemizin kültürü ve temel değerlerimiz tehlike karşısındadır” fikrini benimseyenlerin oranı yüzde 60, “Yarından daha az korkup, kendimi güvende hissetmek istiyorum” fikrini benimseyenlerin oranı yüzde 78, “Ortak bir tarihi ve değerleri olan bir toplumun parçası olma duygusu benim için çok önemli” fikrini benimseyenlerin oranı ise yüzde 68 çıktı.
Her iki vatandaştan birisi Türkiye'nin bağımsız kalmasını istiyor
Araştırma kapsamında katılımcılara Türkiye'nin dış ilişkiler yönetiminde hangi yolu izlemesi gerektiği soruldu. Bu soruya, “bağımsız kalmalı, ülke ülke yakınlık kurmalı” diyenlerin oranı yüzde 46. Her iki vatandaştan birisi Türkiye'nin yeni dünya düzeni kurulurken bağımsız kalmasını, ülkenin çıkarları ve geleceğini gözeterek, ülke esaslı bir strateji ve ilişki yönetilmesini istiyor.
Türk devletleri ile yakınlık kurmalı diyenlerin oranı yüzde 25, Avrupa Birliği'ne katılmalı diyenlerin oranı yüzde 22, İslam devletleriyle yakınlık kurmalı diyenlerin oranı yüzde 10, ABD ile yakınlık kurmalı diyenlerin oranı ise yüzde 1 oldu.
Kimlere “biz” diyoruz?
Araştırma kapsamında katılımcılara “Biz kelimesini kullanarak anlattığınız insanlar kimlerdir?” sorusu yöneltildi. Cevap verenlerin yüzde 73'ü “aileye aidiyet” derken, yüzde 62'si etnik köken, yüzde 43'ü ideolojik kimlik, yüzde 31'i vatana aidiyet, yüzde 25'i demografik aidiyet, yüzde 24'ü teolojik aidiyet, yüzde 24'ü coğrafi aidiyet ve yüzde 19'u meslektaşlar dedi.
Cevaplarda, aile ve etnik köken ana kimlik bileşenler olarak öne çıktı. Etnik köken diyenlerin içinde yüzde 58'i Türkler, yüzde 8'i Kürtler ve yüzde 4'ü azınlıklar olurken; “biz” referansında ideolojik aidiyeti belirtenler ise ilk üç sırada yüzde 24 ile Atatürkçüler, yüzde 19 ile Laikler, yüzde 17 ile milliyetçiler, %10 ile muhafazakarlar, %9 ile ülkücüler ve %4 ile aktivistler yer aldı.
Türk milletini en iyi anlatan “insani değerler”
“Kendimizi farklı gruplara dahil hissetsek de Türk milleti olarak bizi en iyi anlatan ortak duygular, değerler hangileri?” sorusuna ise yüzde 84 oranında “insani değerler” cevabı verildi. Özellikle kadınlar, lise ve üzeri eğitimdekiler ve AB üst sosyo-ekonomik sınıfa ait olanlar arasında birlik alanlarını insani değerler ile tanımlamanın yüzde 90'ı aştığı görüldü.
Onu yüzde 76 ile milli değerler, yüzde 54 ile dini değerler, yüzde 37 ile ilkesel değerler, yüzde 30 ile kalıtsal değerler ve yüzde 18 ile tarihi değerler takip etti. Bu değerleri şekillendiren ise toprağa bağlılık, yurtseverlik ve kaderci bir millet olma.
Toplumun ortak sevinç ve mutluluğu “milli unsurlar”
“Toplumla ortak sevinç ve mutluluk, gurur duyduğunuz konular hangileridir?” sorusuna ise yüzde 84 oranında “milli unsurlar” cevabı verildi. En büyük ortak sevinç, mutluluk ve gurur alanı yüzde 45 ile bayrağımız, yüzde 37 ile marşımız, yüzde 33 ile Kurtuluş Savaşımız, yüzde 27 ile milli bayramlar oldu.
Milli başarılar diyenlerin oranı ise yüzde 55 olarak görüldü. Milli takımların ve sporcuların başarıları başta olmak üzere uluslararası arenadaki spor, bilim, sanat, teknoloji ve iş dünyasının başarıları her iki vatandaştan birinin sevinç ve gurur kaynağı olarak öne çıktı.
Milli savunma diyenlerin oranı ise yüzde 36. Türkiye Cumhuriyeti'nin ordusu ve terörle mücadeledeki tüm unsurları ortak gurur ve sevinç yaratan milli savunmasını oluşturdu. Yüzde 27 ile dini bayramlar da tüm milli konular gibi Türk Milleti'nin ortak mutluluk zamanları oldu.
İç güvenlik konusu üzüntü ve endişe yaratıyor
Toplumla ortak üzüntü ve endişe duyulan konuların başında ise yüzde 65 ile iç güvenlik geldi. Onu başta deprem olmak üzere yüzde 62 ile afetler takip etti. Yüzde 48 ile ahlaki çöküş ve eğitim kalitesinin yer aldığı toplumsal erozyon yer aldı. Toplumdaki etik değerlerin yok olduğunu veya eğitim kalitemizin bozulduğunu söyleyenler, her iki vatandaştan birini oluşturdu. Uluslararası güvenlik, özellikle bölgedeki gelişmelerle yüzde 38 için ortak kaygı konusu olarak şekillendi. İşsizlik ise yüzde 26 ile bu makro kaygıları takip etti.
Milli bayramlarda “vatanseverlik” duygusu öne çıkıyor
“Bayramlarımızın size hissettirdiği duygular nelerdir?” sorusuna ise milli bayramlar ve dini bayramlar altında cevaplar verildi. Milli bayramlarda yüzde 60 ile vatanseverlik ilk sırada yer alırken, onu yüzde 56 ile gurur, yüzde 55 ile birlik ve beraberlik takip etti. Dini bayramlarda ise yüzde 65 birlik ve beraberlik cevabı verildi, yüzde 64 şükür, yüzde 48 huzur dendi. Katılımcıların yüzde 56'sı yaşadıkları yerde milli bayramlara katılımın olduğunu söyledi.
Milli bayramları kutlayan “markalar” takdir ediliyor
Katılımcıların yüzde 70'i, milli bayramlarda markaların, firmaların reklam filmi yayınlamasına dair takdirini belirtti. Bu içerikte reklamlarla markalar için düşünce ve duygularının olumlu yönde gelişeceğini belirtti.
Atatürk'ün en çok benimsenen sözleri
“Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerinden hangilerini en çok beğenip, benimsediğinizi söyler misiniz?” sorusuna ise ilk üç sırada “Ne mutlu Türküm diyene”, “Yurtta sulh cihanda sulh”, “Türk vatani bir bütündür, parçalanamaz” cevabı verildi.