GAMZE'NİN ÖLÜMÜNDE ANNE İLE BABASI İLK KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTI; ANNE, 'SABAH KIZIMIN ÖLÜSÜNÜ BULDUM' DEDİ

   Muğla'nın Bodrum ilçesinde, Gamze Sakallıoğlu'nun (17) yatağında ölü bulunmasıyla ilgili, gizli tanığın itirafıyla gözaltına alınıp tutuklanan annesi Turcen (52) ile babası Mehmet Halil Sakallıoğlu (53), ilk kez hakim karşısına çıktı. Turcen Sakallıoğlu savunmasında, "Hiçbir şeyden haberim yok, sabah kızımın ölüsünü buldum" derken, eşi Mehmet Halil Sakallıoğlu ise "Sabah eşimin çığlığıyla uyandım. Kızımı kimin öldürdüğünü bilmiyorum" diyerek, beraatlerini istedi. Mahkeme heyeti, tanıkların da dinlenmesinin ardından Sakalllıoğlu çiftinin tutukluluk halini devamına karar verdi. 

   Mazı Mahallesi'nde ailesiyle oturan Gamze Sakallıoğlu, 24 Ocak 2022'de saat 07.30 sıralarında, kendisini uyandırmak için odaya giren annesi Turcen Sakallıoğlu tarafından yatağında hareketsiz bulundu. İhbarla eve gelen sağlık ekibi, Gamze'nin öldüğünü belirledi. Sağlık sorunu bulunmadığı ifade edilen Gamze'nin boynunda izler olduğu tespit edildi. Muğla Adli Tıp Kurumu morgunda yapılan otopsi işlemlerinin ardından Gamze'nin cenazesi, 2 gün sonra Çamlıca Mezarlığı'nda toprağa verildi. Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) tarafından evde yapılan incelemede, durum, kayıtlara, 'şüpheli ölüm' olarak geçti. Gamze Sakallıoğlu'nun otopsi raporunda boyun kemiğinin kırık olduğu tespit edildi. Bunun üzerine anne Turcen ve baba Mehmet Halil Sakallıoğlu gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Sakallıoğlu çifti, Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı, 4 ay tutuklu kalıp, adli kontrol şartıyla tahliye edildi.

   GİZLİ TANIK İTİRAFI

   Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, gizli bir tanığın itirafı üzerine olayla ilgili yeniden çalışma başlattı. Yeni elde edilen deliller sonucu Turcen ve Mehmet Halil Sakallıoğlu hakkında bir kez daha gözaltı kararı çıkarıldı. Polis ekipleri, 26 Ekim 2022'de Sakallıoğlu çiftini gözaltına almak için İstanbul'da katıldıkları televizyon programının stüdyosuna geldi. Yayın sona erdikten sonra gözaltına alınıp Küçükçekmece Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen şüpheliler, daha sonra Bodrum İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerine teslim edildi. Sakallıoğlu çifti, 26 Ekim gecesi Bodrum'a getirildi. Bodrum Devlet Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçen Sakallıoğlu çifti, ardından Mumcular Jandarma Karakolu'na götürüldü. Jandarma ekipleri, yeni deliller ışığında, aynı gün Gamze Sakallıoğlu'nun amcası E.S. (55), kuzeni G.S. (32), ağabeyi M.S. (37), yengesi N.S. ve hakkında yakalama kararı bulunan erkek arkadaşı olduğu ileri sürülen R.K.'yı Bodrum'da, ablası F.K. ile eniştesi D.K.'yı (30) da Muğla'nın Milas ilçesinde gözaltına aldı. Jandarmada işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen şüphelilerden E.S., N.S., G.S., M.S. ve D.K. adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Jandarmada işlemleri tamamlanan Turcen- Mehmet Halil Sakallıoğlu ile F.K. ve R.K. de adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Turcen- Mehmet Halil Sakallıoğlu çifti, 'kasten öldürme' suçundan tutuklandı, F.K. ve R.K. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

267ae6a0c0fd9fdaa247f5461a808c71

   İDDİANAME HAZIRLANDI

   Bodrum Cumhuriyet Başsavcılığı, konuyla ilgili soruşturmasını tamamladı. Hazırlanan iddianamede, anne ve baba için 'nitelikli kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Diğer tutuksuz sanıklar için ise kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. İddianamede yer verilen Adli Tıp Kurumu raporuna göre Gamze'nin ölüm nedeninin boyun kemiğinin kırık olmasından kaynaklandığı belirtildi.

   POLİSİYE FİLMDEN OLAYIN ÜZERİNE ÖRTME BİLGİSİ

   Dosya kapsamında şüpheli Turcen Sakallıoğlu'nun tutuklu kaldığı süre boyunca aynı koğuşta güven duyduğu kişilerin tanık olarak ifadelerine başvuruldu. Gizli tanığın, "Turcen Sakallıoğlu'nun koğuşta dışlandığını ve yalnız kaldığını gördüm. Ben de genelde yalnız olduğum için tanıştık. Sohbetimiz ilerledi. Gamze'nin ölümünden yaklaşık 20 gün sonra koğuştaki eğlencede Turcen'in oynayarak eğlendiğini gördüm. Bu hareketi dikkatimi çekti. Güven duydukça bazı konuları anlatmaya başladı. Birden çok kişiyle para karşılığı ilişkiye girdiğini, Gamze'nin de gördükleri nedeniyle kendisini tehdit ettiğini söyledi. Bunu söylediğinde Gamze'yi öldürmeyi düşündüğünü anladım. Hatta 'Gamze görmeseydi, duymasaydı, beni de yakmazdı' dedi. Gamze'nin de para karşılığı ilişkiye girdiğini, daha önce kürtaj olduğundan bahsetti. 'Delil bırakmadıysan bir daha da bir şey çıkmaz' dedim. Polisiye bir dizi izlediğini, olayın üzerini nasıl örtmesi gerektiği konusunda yeterince bilgi edindiğini söyledi" ifadeleri de iddianamede yer buldu.

'BENİM NE YAPACAĞIM BELLİ OLMAZ, SEN BANA MUKAYYET OL'

   Gizli tanık ifadesinin devamında, "Olayı öğrenebilmek için, olaydan sonra kendisini kurtarıp, kurtaramadığını ve her yeri temizleyip temizlemediğini sordum. Bunun üzerine o gece boyunca uyumadan her yeri temizleyip, kendisine dair hiçbir iz bırakmadığını söyledi. Bir anlık boğuşma sonucu Gamze'nin gece saat 01.00 civarında can verdiğini, yatağa taşıdıktan sonra sabah cesedini yatakta bulmuş gibi yaptığını söyledi. Hatta 'Keşke cesedi götürüp, ormana atsaydık' dedi. Olay sonrası Gamze'nin boyun ve göğüs kısmında gördüğü morlukları anlattı. Neden morardığını sorunca boğuşma sırasında dizleri üzerine çöktüğünü söyledi. Koğuşta çıkan bir kavgada başka bir kadını dizleri üzerine çöküp, boğazladığını gördüm. Daha sonra ona, kavgada, Gamze'ye yaptığı şeyin aynısını kavga ettiği kadına da yaptığını söyledim. Koğuşta kendisini sinirlendiren kişilere karşı beni uyarıp, 'Lütfen beni tut, benim ne yapacağım belli olmaz, her şeyi yapabilirim. Sen bana mukayyet ol' diyordu. Anladığım kadarıyla aile içinde çarpık ilişkileri var. Her şeyden çok paraya önem veriyor. Kendisi ceza yese bile kocasının dışarıda olması halinde mal varlığı ile kendisini rahat ettireceğini düşünüyor. Bu nedenle kocasının bu olayda bilgisi varsa dahi ceza almasını istemediğini düşünüyorum" dedi.

   İddianamede gizli tanığın, olayı anne Turcen Sakallıoğlu’nun anlattığı kadarıyla öğrendiği, dolayısıyla Mehmet Halil Sakallıoğlu ile ilgili ayrıntı vermemiş olabileceği de vurgulandı. Hayatın olağan akışı çerçevesinde kendisinden daha genç ve dinamik olan birinin öldürülmeye çalışılması durumunda karşılık vermesi üzerine yaşanacak arbedede sanık Turcen Sakallıoğlu'nun kızı Gamze'yi tek başına herhangi bir yara almadan boğarak öldüremeyeceği, dolayısıyla Mehmet Halil Sakallıoğlu'ndan yardım aldığı ifade edildi.

   GAMZE'NİN TELEFONUNDAN, ÖLMEDEN 5 DAKİKA ÖNCE ÇEKİLMİŞ FOTOĞRAF ÇIKTI

   İddianamede, Gamze'nin ölümünden 5 dakika önce 00.55'te cep telefonunun ön kamerasıyla çekilmiş fotoğraf tespit edildiğine de yer verildi. Siyah görüntü olan fotoğrafın kavga sırasında ya da telefonu almaya çalışırken yanlışlıkla çekildiğinin anlaşıldığı ve şüpheli Turcen Sakallıoğlu’nun olayı kendisine anlattığını beyan eden gizli tanığın, bir anlık boğuşma gerçekleştiği ve Gamze'nin saat 01.00 civarında can verdiğini söylediği ifadesindeki beyanlarıyla örtüştüğü iddianamede belirtildi.

   Öte yandan, Gamze'nin ölü olarak bulunduğu odayı normalde kullanmadığı ve o odada hiç uyumadığının tespit edildiğine de yer verildi. İddianamede, anne Turcen ve ona yardım ettiği iddia edilen baba Mehmet Halil Sakallıoğlu hakkında 'nitelikli kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.

   İLK KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR

   Turcen- Mehmet Halil Sakallıoğlu çifti, bugün Bodrum Ağır Ceza Mahkemesi'nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya sanıkların yanı sıra, Sakallıoğlu çiftinin kızları Fatma Köse, Zahide Mıstık ve oğlu Mefar Sakallıoğlu ile taraf avukatları katıldı. Duruşma, sanıkların kimlik tespitleriyle başladı. Duruşmaya saat 12.00'de ara verildi. 1,5 saatlik aranın ardından duruşmaya devam edildi.

   'PARMAK İZİ KALIR DİYE KIZIMA DOKUNMADIM'

   Duruşmada mahkeme heyeti ilk olarak baba Mehmet Halil Sakallıoğlu'nu sordukları sorularla dinledi. Mahkeme heyetinin olay gününe ve olaya ilişkin sorduğu sorular üzerine baba Sakallıoğlu, "Suçlamaları kabul etmiyorum. Psikolojim bozuk olduğu için uyku düzenimi etkiliyor. O nedenle uyumadan önce uyku ilacı kullanıyorum. Ben uyumadan önce kızım yanıma gelip, sarıldı, yanaklarımdan öptü. Kızım gittikten sonra biraz telefonla oyalandım ve uykum gelince telefonu, gözlüğümü bıraktım. Eşim o sırada akşamdan misafirlerimiz olduğu için dışarıya bardakları yıkamaya çıkmıştı. Kızımdan önce uyudum. Uyuduğum sırada yüksek ses ve bağırtı olursa uyanabilirim. Sabah eşimin çığlığıyla uyandım. Eşim, 'Gamzem ölmüş' diye bağırıyordu. Odaya gittiğimde, kızım sırt üstü başı sola yatık bir şekildeydi. Yatağında telefonu vardı. Ben de telefonu aldım odama götürdüm. Eşim ağlıyordu. Eşime 'Biraderime haber ver' dedim. Ben de jandarmayı aradım. Kızımı kimin öldürdüğünü bilmiyorum. Keşke bilsek. Normalde kızım hep kendi odasında uyurdu. O gece Gamze, ağabeyi ve gelinimizin uyuduğu odada yattı. Parmak izi kalır diye kızıma dokunmadım. Kızımın boynunun sağ tarafında kızarıklık olduğunu gördüm. İlk etapta kızımın kalp krizi geçirdiğini düşündüm. Ambulans geldiğinde, hava soğuk olduğu için sobayı yaktım. Beraatimi talep ediyorum" dedi.

UYUŞTURUCU BASKINI YAPILAN EVDE GÜVENLİK KAMERALI ÖNLEM UYUŞTURUCU BASKINI YAPILAN EVDE GÜVENLİK KAMERALI ÖNLEM

   'ÖLÜ UYKUSUNA MI YATIYORSUN'

   Aranın ardından anne Turcen Sakallıoğlu mahkeme heyetinin yanı sıra sanık ve şikayetçi avukatlarının sorularını cevapladı. Anne Sakallıoğlu, "Hiçbir şeyden haberim yok, sabah kızımın ölüsünü buldum. Eşimin söyledikleri doğrudur. Uyumadan önce eşimin içtiği uyku ilacından ve ağrı kesici aldım. Karnıma sancı girdi gece sabaha karşı tuvalete kalktım. Kızım işe gidecekti uyuya kaldığını düşündüm ve normalde uyuduğu odada olmadığını gördüm. Daha sonra diğer odaya baktım. 'Kızım Gamze, geç kalacaksın. İşe gideceksin, ölü uykusuna mı yatıyorsun' diye seslendim. Kızımın sadece saçlarının az bir kısmı görünüyordu, üstü kapalıydı. Ayak kısmından dürttüm, kalkmasını istedim. Tepki vermeyince yan tarafından dürttüm, yine de kalkmadı. Üzerindeki battaniyeyi hemen çektim. Yüzüstü yatıyordu. Kızımı çevirince nefes verir gibi bir ses çıktı. Elim tenine değdi, buz gibi olduğunu anladım. Çığlık atarak, şoka girdim. Korktuğum için dışarı çıktım, eşimin yanına gittim. Eşime jandarmayı araması için Mumcular Jandarma Karakolu'nun numarasını verdim. Ben de eşimin kardeşi Erdal'a haber vermek için evden ayrıldım. Katil değilim, bunu kim yaptıysa bulunmasını istiyorum" diye konuştu.

   Tanık Lale Cengiz'i cezaevinden tanıdığını belirten Turcen Sakallıoğlu, savunmasına şöyle devam etti: "Kendisiyle samimiyetim yoktur. Cezaevinde bulunduğum süre zarfında dava konusu olan olay televizyon programlarında gösteriliyordu. Cezaevinde herkes izliyordu, izleyenler arasında Lale de vardı. Programdan etkilenerek beni cezaevinde darbettiler. Eşimi hiç aldatmadım. Yengesi Nazlı, kızımı bir erkekle sosyal medya üzerinden tanıştırıp, konuşturmuş. Kızımla aramda bir şey yoktu, arkadaş gibiydik. Kızımın evin dışında öldürüldüğünü ve evin içine bırakıldığını düşünüyorum. Beraatimi istiyorum. Hem kızımın acısını çekiyorum hem de hapis yatıyorum."

   'KAPILARIMIZI KİLİTLEMEZDİK'

   Duruşmada Sakallıoğlu'nun müşteki olarak bulunan çocukları Fatma Köse, Zahide Mıstık ve Mefar Sakallıoğlu da dinlendi. Mefar Sakallıoğlu yönetilen sorulara, "Annem ve babamın bu olayı yapacağına inanmıyorum. Biz hiç kapılarımızı kilitlemezdik, dışarından da açılırdı. Şikayetçi değilim. Annem, 'Sen evde olsaydın kız kardeşine göz kulak olurdun. Bunlar olmazdı' diyerek, ilk etapta soruşturmada beni suçladı. Annem sinir krizi geçirdiğinde hiçbir şeyi hatırlamaz. Olaydan 15 gün önce evden ayrıldım. Babam bana kızdığı için evi satmak istedi. Gamzenin ölü bulunduğu odada eşimle kalıyorduk" dedi.

   'ANNEMİN KIZ KARDEŞİMİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ AKLIMDAN GEÇİRDİM'

   Müşteki Zahide Mıstık ise "Kafam çok karışık. 1 yıldır ne olduğunu düşünüyorum. Şikayetçi değilim. Annemin psikolojik rahatsızlıkları vardı. İlaç alınca sorun olmuyordu ama ilaç içmeyince sinir krizi geçiriyordu. Geçirdiği bir sinir krizinde muhtarın evini sebepsiz yere basıp, saldırmıştı. Bu nedenle annemin sinir krizi geçirip, kız kardeşimi öldürdüğünü aklımdan geçirdim. Babama, 'Siz mi öldürdünüz' diye sordum. 'Hayır' dedi. Babamın annesi babam küçükken gözü önünde yanarak ölmüş. Bundan dolayı babamın psikolojisi iyi değildi. Bize çocuk yaşlarda şiddet uyguluyordu. Babamın Gamze'yi öldürdüğünü düşünmüyorum. Gamze'ye bir şey yapmak istese döverdi. Ablamın kayınbiraderi Ramazan Köse'den şüpheleniyorum. Ramazan evimize gidip geliyordu" diye konuştu.

   Abla Fatma Köse de "Annem ve babamın o gün sağlık durumları iyiydi. Sabah gördüğümde ikisi de ağlıyordu. Şikayetçi değilim. Annem ve babam Gamze'yi bizden çok severdi. Babam, ağabeyime kızdığı için evi ve tarlaları satılığa çıkarmış, sosyal medyada gördüm. Babam, 'Parayı Gamze'ye vereceğim' dedi ben de sadece Gamze yok dedim" diye konuştu. 

   'KAYINVALİDEM BİZİ SUÇLUYORDU'

   Müştekilerin dinlemesinin ardından mahkeme heyeti tanıkları dinledi ve olayla ilgili öncesi ve sonrasına ilişkin sorular sordu. Müştekilerden Mefar Sakallıoğlu'nun eşi Nazlı Sakallıoğlu, "Kayınvalidem bizi suçluyordu. Suçlamanın nedeni evden ayrılmamızdı ve oğluyla beraber yaşamamızı istiyordu. Ramazan, Gamze'ye sarkıyormuş. Ramazan o evde kaldığı zaman Gamze'nin odasında bulunan çekyatta yatıyordu. Kayınvalidemin daha önce bir kediyi, balığın içerisine fare zehri koyarak zehirlediğine tanık oldum. Nedeni ise balkonu pislemesiydi. Kayınvalidem ve kayınpederim eşim işte gittikten sonra eve erkek attığımı ve çocuğumun başkasından olduğunu söyleyerek bana iftira da attı" dedi. Mahkeme heyeti, sanık ve müşteki avukatlarını dinledikten sonra, Turcen ve Mehmet Halil Sakallıoğlu'nun tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. ​Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi, Turcen Sakallıoğlu'nun cezaevinde bir olaya karışıp karışmadığı ve her iki sanığın da Bodrum Devlet Hastanesi ile Aydın Atatürk Hastanesi'nde psikolojik tedavi görüp görmediğine ilişkin müzekker yazılmasına ve diğer tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı 14 Eylül'e erteledi. 

Editör: ADEM AYDIN