REGÂİB GECESİ

GÜNÜMÜZ HAYIR VE BEREKETLERLE DOLU, MÜBAREK OLSUN. ÂMİİİNN

11 Ocak 2024 Perşembe gününü, Cuma gününe bağlayan gece: Receb ayının ilk Cuma gecesi olup REGÂİB gecesidir. İslâm âleminde “Üç Aylar” diye bilinen ve özel bir değer verilen, rahmeti, feyzi ve bereketi bol olan Receb ayı ile başlayıp, Şaban ayı ile süren ve Ramazan ayı ile son bulan, mübarek gün ve geceleriyle bereketli huzur ve manevîyat mevsimine, Cenâb-ı Hakk’ın lütfu ile bir kez daha girmiş ve Regâib Kandili’ni idrak etmiş bulunuyoruz.

Bu mübarek geceye adını veren “Regâib” kelimesi: “Elde edilmesi arzu edilen değerler, bahâsı ağır şeyler” veyâhut da: “bol atâ” mânasına gelmektedir. Bu gecede, ALLAH Teâlâ’nın kullarına olan lütuf, izzet, ikram, ihsan, rahmet ve mağfiretinin diğer zamanlardan daha büyük olması, daha fazla tecelli etmesi, samîmî kalple ALLAH Teâlâ’ya yönelenlerin affedilmelerinin ümit edilmesi ve Mü’minlerce gönülden arzulanması sebebiyle bu gece “Regâib Gecesi” diye isimlendirilmiştir.

Bu mübarek gecenin hepimiz, milletimiz ve bütün İslâm âlemi için maddî ve manevî hayırlara bereketlere ve afv ü mağfirete nail olmamıza vesile olmasını Cenâb-ı Hakk’tan niyaz ederiz. Ve bilhassa idrak ettiğimiz bu mübarek gecenin; çağın getirdiği sıkıntılarla bunalan ruhlara, manevî hayatın ihmaliyle daralan kalplere, ümitsiz, karamsar, günleri gafletle geçen kimselere gerçek manada maddî ve manevî bir kandil olması için dua ve niyaz ediyoruz.

Regâib gecesi hayırlarla dolu olayların meydana geldiği bir gecedir. Regâib gecesini bu derece yücelten husus: Bir rivayete göre, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, bu gece ana rahmine intikal etmiş ve yine Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, bu gece, Cenâb-ı Hakk’tan has bir tecelliye ve birçok manevî ihsanlara mazhar olmuştur. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz de, bunun şükür ifadesi olmak üzere on iki rekat nafile namaz kılmışlardır.       

Regâib Gecesi ve gündüzünü ihya etmek

1- Yarın Perşembe günü de oruç tutarak, geceyi oruçlu olarak karşılayalım. Kandil günü (Cuma) da oruç tutalım.

2- Salat ü selâm okumak. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimize hiç olmazsa bir tesbih salat ü selâm okumalıyız. Can ü gönülden, “Es-salatü ves-selamü aleyke ya Resûlellah” demeliyiz.

3- Bu mübarek gece kusur ve günahlarımızdan tevbe ve istiğfarda bulunmalıyız. En azından bir tesbih “Estağfirullah” demeliyiz.

4- Kur’ân-ı  Kerîm okumalı, dinlenilmeli ve ayrıca Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimizin, ashabın, tabiinin, diğer büyüklerimizin, meşayıhımızın, akrabalarımızın özellikle analarımızın, babalarımı-zın ve bizi yetiştiren muhterem hocalarımızın, üzerimizde hakkı bulunan ve emeği geçen zevatın... Kısacası bütün Müslümanların  ruhlarına Kur’ân-ı  Kerîm okunmalıdır. Bir düşünelim! Bu akşam biz ölmüş olsaydık, kabirde olmuş olsaydık. Bize akrabalarımız, yakınlarımız, dostlarımız tarafından ne yapılmasını beklerdik. Biz de aynısını yapalım ki bize de arkamızdan gelenler yapsınlar!…

5- Bütün Müslümanların  mağfiret-i ilâhîyyeye, maddî ve manevî bütün hayırlara bereketlere nail olmaları, yeryüzünden zulüm ve küfrün kalkıp İslâm’ın hakim olması için de içtenlikle bol bol dua edilmelidir. Evet ALLAH Teâlâ’ya tam bir huşu içinde dua ve niyazda bulunmalıyız.

 “Ya Rabbi! Kulluk borcu olarak ve sırf ilâhî rızanı kazanmak niyeti ile bugüne kadar yapabildiğimiz ibadet ve taatlerimizi dergâh-ı izzetinde kabul eyle. Ya Rabbi! Cümlemizi rahmetine gark eyle. Afv ü mağfiretine nail eyle. Cemalinle ve Firdevs Cennetinle müşerref eyle. Cehennemden uzak eyle. Dünya ve Ahiretimizi ma’mûr eyle. İslâm’ı ve Müslümanları  azîz ve mansûr eyle. Âmin! Ya Rabbel-âlemîn ve ya erhamer-rahimin.”

İslâm âlemi bu geceyi her yıl maalesef hüzün, keder ve kalplerdeki burukluğu yaşayarak idrak etmektedir. Çünkü İslâm âleminin bir bölümünün çevresinde meydana gelen ve uzun zamandır çözümü de mümkün olmayan hadiseler, sağduyu sahibi bütün insanları üzmekte ve derinden yaralamaktadır.

Receb ayı içerisinde zalimlere, kâfirlere, haksızlara beddua etmek tutar denilmiştir. “Ya Rabbi! Yeryüzünün neresinde olursa olsun, Müslümanlara  zulmeden bu zalimleri, kâfirleri sana havale ediyoruz, kahr u perişan eyle, Ya Rabbi!  Ya Rabbi! Ya Rabbi! Sen Müslümanları  halas eyle! Amin, ya Rabbel-âlemîn ve ya erhamer-rahimin.”

6- Namaz kılmak. Bu geceyi namaz kılarak ibadetle geçirmenin sevabı çok büyüktür. Regâib Gecesi ve gündüzündeki namazları cemaatle kılmaya son derece gayret göstermelidir. Kaza namazı bulunan kimseler, bu namazlarını kaza etmeye çalışmalıdırlar. Sadece farz namazları ve vitir namazı kaza edilmektedir. Sünnetler kaza edilmiyor. Kaza namazı kılarken bir defa ezan okunur ve her bir farz namaz için ayrı ayrı kamet getirilir. “Ya Rabbi! Vaktinde kılamadığım ilk (veya en son) sabah namazının farzını kaza etmeye niyet ettim” şeklinde niyet edilir, tekbir alınır ve namaza durulur. Diğer namazlar için de böylece niyet edilir. Kaza namazlarını kılarken hepsini aynı yerde değil de, ayrı ayrı yerlerde kılmak, yerlerin şahid olması ve secde ile şereflenmesi bakımından daha faziletlidir. Yani sabah namazını kıldığı yerin biraz ötesinde öğleyi ve O’nun yanında ikindiyi ve biraz ileri veya geri çekilerek diğerlerini kılmak, daha sevablı olur.

Kaza namazı olmayan kimseler tekellüften kaçınmak suretiyle nafile namaz kılmalıdırlar. Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz bu gece pek çok ruhanî ahval ve ikrama kavuşmuş olmakla ALLAH Teâlâ’ya şükür için on iki rekât namaz kılmıştır. Ayrıca tesbih namazı da kılınabilir.

7- Regâib gecesi gündüzünde mezarlıklar, yakınlarımızın kabirlerini ziyaret etmeli, ruhlarına Kur’ân-ı  Kerîm okumalı, dua etmeli, onlar için de ALLAH Teâlâ’dan afv ü mağfiret dilenmelidir.

8- Regâib gecesi ve gündüzünde fakir fukarayı, yetim ve kimsesizleri görüp gözetmek, ihtiyaç içerisinde kıvranan din kardeşlerimizin yardımlarına koşmak, onlara imkânlar ölçüsünce tasaddukta bulunmak mutlaka yapmamız lâzım gelen bir husustur. Çünkü Cenâb-ı Hak:

أَحْسِنْ كَمَا أَحْسَنَ اللهُ إِلَيْكَ

“ALLAH Teâlâ sana ihsan ettiği gibi sen de başkalarına ihsan et.”  buyurmaktadır.

9- Dînîmizce aziz ve mübarek kabul edilen diğer zamanlar, geceler gibi bu mübarek gece hakkında da aile efradımıza, özellikle çocuklarımıza lüzumlu bilgileri vermeli, manâ ve eh emmiyetini anlatmalı ve benimsetmeliyiz. Böylece onların da bu gecenin feyzinden istifade etmelerine vesile olalım. Bu sebeple bu gece çoluk-çocuğu sevindirelim. Maddî imkânlar elverdiği ölçüde eşimize, çocuklarımıza, bu mübarek gece hatırasına bir hediye alarak, bu mübarek gecenin zihinlerde daha etkili bir şekilde yer almasını sağlayalım. Böylece bu mübarek gecenin güzelliğinden ailece istifade edelim. Hiç şüphe yok ki, Dînîmize karşı duyduğumuz sevgi ve hürmet ana-babalarımızın bize bıraktığı güzel bir mirastır. Bu miras, bizden de çocuklarımıza kalabilecek olan en değerli mirastır.

10- Diğer kutlu zamanlar gibi Regâib gecesi de, geçici hevesler ve sonu gelmez emeller peşinde bir koşuşturma içerisinde geçen hayatımızda bize bir soluklanma, durup düşünme, iç dünyamıza dönüp geçmişimizin bir muhasebesini yapma fırsatı sunar. Bu sebeble Yüce Rabbimizin:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا اللهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللهَ إِنَّ اللهَ خَبِيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ

“Ey iman edenler! ALLAH Teâlâ’dan korkun da emirleri îfâ edin. Herkes yarını, kıyamet günü için önden ne göndermiş olduğuna bir baksın. ALLAH Teâlâ’dan korkun da yasak edilen şeyleri terk edin. Çünkü ALLAH Teâlâ, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır.” 

وَمَا تُقَدِّمُوا لِأَنْفُسِكُمْ مِنْ خَيْرٍ تَجِدُوهُ عِنْدَ اللَّهِ هُوَ خَيْرًا وَأَعْظَمَ أَجْرًا وَاسْتَغْفِرُوا اللَّهَ إِنَّ اللَّهَ غَفُورٌ رَحِيمٌ

“Kendileriniz için hayırdan ne takdim ederseniz, sizden önce ne gönderirseniz, onu ALLAH Teâlâ’nın indinde daha hayırlı ve ecrini daha büyük olarak bulursunuz. ALLAH Teâlâ’dan günahlarınızın affını isteyiniz. Şüphesiz, ALLAH Gafûr’dur, Rahim’dir.”  emirlerine kulak vererek, ahiret için ne hazırlık yaptığımıza, kendimiz için hayırdan ne takdim ettiğimize, önden ne gönderdiğimize bir bakalım.

İçinde bulunduğumuz Receb ayının kıymetini bilelim. Receb     ALLAH Teâlâ’nın ayıdır, günahları bağışlar. Enes b. Malik (R.A.) den rivayete göre Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz, Receb ayına girdiği zaman:

اَللَّهُمَّ بَارِكْ لَنَا فِي رَجَبَ وَشَعْبَانَ وَبَلِّغْنَا رَمَضَانَ

“Ey ALLAH’ım! Receb ve Şaban ayını bize mübarek kıl. Ve bizi Ramazana ulaştır.”  diye dua ederlerdi.

Bu duygu ve düşüncelerle bütün Mü’minlerin Regâib Gecelerini tebrik ediyor, daha nice Regâib gecelerine sıhhat ve afiyetle erişmemizi ve bu mübarek gecenin Rabbimizin istediği manada ihya edilmesini, değerlendirilmesini ve bu mübarek gecenin Mü’minlerin mağfiret-i ilâhîyeye nail olmalarına, tüm İslâm âleminin birlik ve dirliğine, dünyanın pek çok yerinde haksızlığa ve saldırıya uğramış Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşlarına, insanlığın hidayet ve barışına, huzur ve saadetine; dünyanın değişik bölgelerinde akan kan ve gözyaşının durmasına, insanlığın ortak huzurunu tehdit eden her türlü şiddet, tedhiş ve terörün, savaş ve düşmanlığın ortadan kalkmasına, birbirimizi olanca farklılıklarımızla severek ve sayarak barış içinde yaşama sorumluluğu-nun alınmasına, maddî ve manevî hayırlara-bereketlere vesile olmasını ve bilhassa savaşların yerini barışın, düşmanlıkların yerini dostluğun almasını, bunun için kalplere ülfet vermesini; rağbetlerimizin iyiye, güzele ve doğruya yönelik olmasını Cenâb-ı Hakk’tan niyaz ederim. ALLAH Teâlâ cümlemizi, bu mübarek gecede afv ü mağfirete nail olan kullarından eylesin. Amin.

Mübarek üç ayların ve Regâib gecesinin milletimize ve ümmet-i Muhammed’e hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. Cenâb-ı Hak, Recep ve Şaban ayını bizim için mübarek kılsın ve bizi Ramazan’a kavuştursun.