Genel

RAHİM AĞZI KANSERİ EN SIK 45-50 YAŞ ARASINDA GÖRÜLÜYOR

    1-31 Ocak Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla hastalık hakkında bilgiler veren DoktorTakvimi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarından Doç. Dr. Emrah Beyan, hastalıktan en önemli korunma yolunun aşılanmak ve düzenli tarama olduğunu belirtirken, bunların yanı sıra sigara kullanmamanın, bağışıklık sisteminin düşüren sağlıksız hayat tarzından uzak durmanın, güvenli cinsel ilişkide bulunmanın kansere karşı koruyucu olduğunun altını çiziyor.

Rahim ağzında belirli bir hızda ve düzende çoğalan hücrelerin, kontrol dışına çıkıp etrafındaki organlara ve uzak organlara yayılması durumu olan rahim ağzı kanserinin, kadın kanserleri arasında dünyada dördüncü sırada yer aldığını ve görülme oranının 100 binde 14 olduğunu söyleyen DoktorTakvimi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarından Doç. Dr. Emrah Beyan, “Yıllık yaklaşık 527 bin 624 kadın yeni rahim ağzı kanseri tanısı alırken, 265 bin 672 kadın ise hayatını kaybediyor. Rahim ağzı kanserinin Türkiye'deki görülme oranı 100 binde 4.3, ölüm ise yüz binde 1.7'dir. Rahim ağzı her yaşta görülebilmekle birlikte HPV bulaşından yaklaşık 10-15 yıl sonra kansere neden olabildiği için 25-30 yaş altında nadir görülür. En sık görüldüğü yaşlar 45-50 yaş grubudur. Daha nadir görülen yaş grubu 65 yaş üstüdür” diyor.

Neredeyse tüm rahim ağzı kanserlerinin HPV adı verilen cinsel yolla bulaşan bir virüs nedeniyle oluştuğunu belirten DoktorTakvimi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanlarından Doç. Dr. Emrah Beyan, erken yaşta cinsel ilişkiye başlama, çoklu cinsel partner, cinsel yolla bulaşan enfeksiyon taşıma olasılığı yüksek olan partnerle cinsel ilişkide bulunma, sigara gibi tütün ürünleri kullanımının rahim ağzı kanserinin başlıca risk faktörleri olduğunu ifade ediyor; rahim ağzı kanseri belirtilerini ise şöyle anlatıyor: “Erken evre kanserler çoğunlukla belirti vermemektedir. Belirti olduğunda da en sık cinsel ilişki sonrasında kanama ve regl dönemi dışında ani başlayan vajinal kanamadır. Kanser tarama ve tedavi programlarında hedef, belirti vermeden erken dönemde hatta kanser öncesi hücresel değişiklikleri yakalamaktır.”

HPV aşıları rahim ağzı kanserine karşı yaklaşık yüzde 93 koruyor

Rahim ağzı kanserinin çoğunlukla önlenebildiğini anlatan Doç. Dr. Emrah Beyan, “Rahim ağzı kanserlerinin neredeyse tamamı HPV ile ilişkilidir. 2005 yılından itibaren en yaygın kanserle ilişkili HPV tipleri için aşı geliştirilmiştir. Bu aşılar rahim ağzı kanserine karşı yaklaşık yüzde 93 koruyuculuk sağlamaktadır. Ayrıca HPV bulaşı sonrası kanser gelişene kadar geçen süre içerisinde kanser taramaları ile kanser öncesi lezyonlar tespit edilerek, kanser oluşmadan tedavi edilebilmektedir. Yine risk faktörleri içerisinde olan erken yaşta cinsel ilişki, çoklu cinsel partner ve sigara kullanımından uzak durarak kanserden korunulabilmektedir” ifadelerini kullanıyor.

Aşı ile hastalık yapamayacak özellikteki virüse özel proteinler vücuda veriliyor

Doç. Dr. Emrah Beyan, rahim ağzı kanseri aşısının nasıl bir koruma sağladığını şu sözlerle anlatıyor: “Rahim ağzı kanserine yol açan HPV adı verilen virüs, diğer enfeksiyon virüslerinin aksine kana geçmeyip, vücut ve boşlukların dış yüzeyine kaplayan doku hücrelerine yerleşmektedir. Kan ve bağışıklık hücrelerine ulaşmadığı için bağışıklık sistemini uyarmadan bu hücrelerde çok uzun süreler sessizce saklanabilmektedir. Aşı ile virüsün kendisi değil, hastalık yapamayacak özellikteki virüse özel bazı proteinler vücuda verilmektedir. Bu virüs proteinleri vücudumuz bağışıklık hücreleri tarafından yakalanıp, bağışıklık sistemimizin bu virüsleri tanıması sağlanmaktadır. Bu virüsü tanıyan bağışıklık hücrelerimiz, virüsün vücuda girdiği anda yakalanıp yok edilmesini sağlamaktadır. Aşılar için minimum yaş 9, en etkili yaş 11-12. İdeal olan cinsel ilişkiye başlamadan önce aşıların tamamlanmış olmasıdır. Aşı programına dahil edilmiş ülkelerde, aşılar 25 yaşa kadar devlet güvencesi altındadır.”

Rahim ağzı kanseri taramaları ücretsiz yapılıyor

Rahim ağzı kanserinin öncülleri düşük dereceli ve yüksek dereceli olmak üzere ikiye ayrıldığını belirten Doç. Dr. Emrah Beyan, “Düşük dereceli kanser öncülleri takibe alınırken, yüksek dereceli öncüller cerrahi olarak çıkarılması gerekmektedir. Erken evre kanserlerin cerrahi şansı mevcut iken, ileri evre rahim ağzı kanserinde tedavi radyoterapidir. Günümüzde rahim ağzı kanserini önlemeye veya erken bulmaya yardımcı olmak üzere geliştirilmiş iki tarama testi yaygın şekilde kullanılmaktadır: HPV testi ve Pap smear testi. Rahim ağzı kanseri Dünya Sağlık Örgütü tarafından ‘önlenebilen bir ölüm nedeni' olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde uygulanan Ulusal Kanser Tarama Programı uyarınca, tarama standartlarımız doğrultusunda 30-65 yaş aralığındaki kadınlara her beş yılda bir HPV ve Pap Smear testi uygulanmaktadır. Ülkemizde rahim ağzı kanseri taramaları; Toplum Sağlığı Merkezlerinin bağlı birimi olarak faaliyet gösteren Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerinde (KETEM), Sağlıklı Hayat Merkezlerinde (SHM), Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) ücretsiz olarak yapılmaktadır” şeklinde konuşuyor.