Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara antik kenti ve çevresiyle ilgili düzenlenen koruma ve planlama etkinliğinde akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve sanatçılar bir araya gelecek…

   Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara ÖÇK Bölgesi, Türkiye’nin önemli miras alanlarından biri. Yıllardır Patara’nın korunması için çaba harcayan isimlerden biri olan işletmeci Pamir Yılmaz, 35 yıllık tanıklığın deneyimiyle bir etkinlik organize ediyor. Medusa’nın Patara’daki 35. Yılı çerçevesinde düzenlenen ve iki gün sürecek etkinlikte, arkeolojiden planlamaya, doğa korumadan turizme birçok konuda söyleşiler yapılacak. ÖÇK sınırı içerisindeki köylerde gölge oyunu gösterilerinin de yapılacağı etkinlik kapsamında antik kentte müzik ve dans gösterileri de yer alacak.

KUMLARIN ALTINDA SAKLANAN TARİH

Kilometrelerce uzanan eşsiz kumsalı, zengin biyolojik çeşitliliği ve kumların altında saklı binlerce yıllık tarihiyle Patara Türkiye’nin önemli miras alanlarından biri. Patara’da 1991 yılından bu yana Akdeniz Üniversitesi tarafından yürütülen arkeolojik kazılar, kumların altındaki tarihi adım adım gün yüzüne çıkarıyor.

ANA TANRIÇANIN SUYU EŞEN IRMAĞI BÖLGENİN KALBİNDE YER ALIYOR

Kaş’a bağlı bir köy olan Gelemiş sınırları içerisinde bulunan Patara antik kenti, geniş bir bölgeyi kapsayan Özel Çevre Koruma Bölgesi’ne de adını veriyor. Antalya ve Muğla illerinin sınırlarını belirleyen Eşen Çayı, bölgenin en önemli akarsuyu. Likya’nın ana tanrıçası Leto’nun çocukları Apollon ve Artemis’i doğurduğu efsanenin mekânı da olan Eşen Çayı, antik çağda ‘Ksantos Potamos’ olarak anılıyordu.

TANRILARDAN AZİZLERE COĞRAFYANIN HAFIZASI

Bir başka deyişle kaynağını Akdağ’dan alan suların biçimlendirdiği bu topraklar binlerce yıldır tanrıların, tanrıçaların, efsanelerin coğrafyası. Coğrafyanın hafızası, erken Hıristiyanlık döneminde, Patara’da doğan Aziz Nikolaos’un yolunu da çizerek onu denizcilerin, yoksulların, çocukların ve genç kızların koruyucu azizine dönüştürüyor.

HİTİT METİNLERİNDE ‘PATAR’ OLARAK GEÇEN LİMAN KENTİ

Hitit metinlerinde ‘Patar’ olarak anılan Patara, antik çağda Akdeniz’in önemli limanlarından biri olmuş. Roma döneminde İ.S. II. yüzyılda Patara’da inşa edilen Granarium (tahıl deposu), ve görkemli deniz feneri limanın önemine işaret ediyor.

GELECEĞE MİRAS BIRAKABİLMEK İÇİN GEÇMİŞİN EMANETİNİ KORUMAK

Patara’nın binlerce yıllık geçmişi yavaş yavaş gün yüzüne çıkarılırken, bir yandan da turizmin getirdiği yapılaşma baskısı da doğal ve kültürel miras açısından tehdit oluşturuyor. Özel çevre koruma bölgesi olmasının yanında doğal ve arkeolojik sitlerle çevrili farklı korunan alanları barındıran bu bölgenin kaynak değerlerinin korunması bu bakımdan önemli. ‘Geleceğe miras’ bırakabilmenin yolu, bugün geçmişin emanetine sahip çıkmaktan geçiyor.

MEKTEBİ MÜLKİYE’DEN PATARA’YA, KÜLTÜREL MİRASTAN MEDUSA’YA

Pamir Yılmaz da bu bilinçle yaşayan Patara sakinlerinden biri. Yıllar önce Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olan Yılmaz’ın yolu Patara’ya düşünce bu bölgenin doğal ve kültürel değerlerinden çok etkilenmiş. Genç bir kaymakam adayı olmasına karşın “bu iş bana göre değil” diyerek turizm sektörüne girmeye karar vermiş. Ancak namı diğer Mektebi Mülkiye’de aldığı eğitimin de etkisiyle o yıllarda henüz bozulmamış doğası ve tarihi mirasıyla benzersiz bir hazine olan Patara’nın korunması için kafa yormaya başlamış.

PATARA’DA 35 YILDIR BULUŞMA YERİ

Aldığı eğitimin üstüne bir de ‘Kültürel Miras Koruma’ alanında yüksek lisans yapan Pamir Yılmaz, yeni başladığı yıllarda Patara kazılarında da çalışmış. Yılmaz’ın 1996 tarihli yüksek lisans tezi, ‘Koruma Yasalarımız ve Patara Antik Kenti’ başlığını taşıyor. Bu sırada Gelemiş köyünde Medusa adını verdiği bir işletme açan Yılmaz, 35 yıl önce kendisiyle birlikte dışarıdan gelip burada işletme açanlardan kimsenin kalmadığını söylüyor. Küçük bir köy yerleşimi olan Gelemiş’in merkezinde uğrak yeri olan Medusa, otantik bir turistik işletme görünümünde. Western filmlerindeki kasabaların ‘Saloon’larını andıran Medusa, zaman içinde köyün yerlilerinden kazı çalışanlarına, turistlerden kamp tutkunlarına birçok insan için buluşma mekânı haline gelmiş. Yavaş yavaş turizm ve ikinci konut baskısının hissedildiği dönemlerde Patara’nın korunması için çaba harcayan isimlerden biri olan Pamir Yılmaz, çeşitli uluslararası koruma kuruluşlarında da gönüllü olarak çalışmalar yapmış.

‘BURAYA TURİZM AMAÇLI GELDİM ANCAK KORUMA ÇABASI ÖNE GEÇTİ’

“Ben buraya ilk başlarda turizm amacıyla geldim ancak buradaki doğal ve kültürel mirasın farkına varınca koruma çabası öne geçti” diyen Pamir Yılmaz, Patara ve çevresindeki değerlerin yörede yaşayanlar tarafından da fark edilmesini istediklerini söylüyor.

‘BÖLGENİN KORUNMASI YEREL HALK, KAMU VE STK İŞBİRLİĞİNE BAĞLI’

Bu amaçla 35 yıl önce öyküsünün başladığı Patara’da bir etkinlik organize eden Yılmaz, bölgenin değerlerinin korunması için yerel halkın, ilgili kamu kurumlarının ve sivil toplum örgütlerinin iş birliğinin önemli olduğunun altını çiziyor.

İKİ GÜN BOYUNCA UZMANLAR PATARA’YI KONUŞACAK

Pamir Yılmaz’ın 35 yıllık Patara deneyimi çerçevesinde organize ettiği ve ‘Patara, Çevre, Koruma ve Turizm’ başlığını taşıyan etkinlik, 29-30 Temmuz tarihlerinde yapılacak. Patara antik kenti, Gelemiş köy yerleşimi ve ÖÇK içerisindeki bazı köyleri de kapsayan etkinliğin ilk günü olan 29 Temmuz’da Arkeolog-Yazar ve Yayıncı Nezih Başgelen, Doç. Dr. Mustafa Koçak ve  Patara Caretta caretta Popülasyonu Arazi Sorumlusu Ayfer Şirin’in sunumlarını içeren panel yer alacak.

PATARA KAZILARININ HİKÂYESİ VE AYAĞA KALDIRILAN TARİH

WWF-Türkiye’nin yürüttüğü Sahil Sahiplen Projesi ve Patara Örneğinin sunulacağı etkinlikte, Tiyatro oyuncusu Aytek Önal’ın Karagöz gösterisi de yer alıyor. Aynı günün akşamında ise adı Patara kazılarıyla özdeşleşen Prof. Dr. Havva İşkan Işık ve Prof. Dr. Fahri Işık konukları ören yerinde tarihi bir yolculuğa çıkaracak.

RUŞEN KELEŞ VE MEHMET TUNÇER’DEN KORUMA, PLANLAMA VE TURİZM

Etkinliğin ikinci günü olan 30 Temmuz’da ise ‘Koruma, Planlama ve Sürdürülebilir Turizm’ başlığıyla Prof. Dr. Ruşen Keleş’in sunumu yer alıyor. Şehir ve Bölge Planlama uzmanı ve daha önce Patara’da planlama çalışmaları yürüten ekipte yer alan Prof. Dr. Mehmet Tunçer’in sunumu ise ‘Planlama, Koruma ve Patara Gerçeği’ başlığını taşıyor.

PATARA VE ÇEVRESİNDEKİ GÜNCEL SORUNLAR DA TARTIŞILACAK

Etkinliğin ikinci gününde ayrıca Patara Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Bekir Kırca ile Kaş Çevre ve Kültür Derneği Başkanı Ahmet Murat Akoy da güncel sorunlara ilişkin birer konuşma yapacak. Etkinlik, antik kentteki dans ve müzik gösterileriyle sona erecek.