Genel

“PALMİYE AĞACI ANTALYA’YA İHANETTİR''

   Peyzaj Yüksek Mimarı Bensu Cüce, Antalya’nın simgesi haline gelen “Palmiye ağacı bu şehre yapılmış en büyük ihanettir. Palmiye ağacı  Antalya’ya getirildikten sonra bu kente pek çok hastalık, çok büyük böcekler  geldi. Başka ağaçlara da bu hastalıklar sıçradı.  Palmiye ağacı gölge ihtiyacını karşılamıyor. Kent içinde bir belediye olarak refüjde kaldırımda kullanmak kente ihanet.

   Antalya’da 40 dereceyi geçen sıcaklıklarda öğle vaktinde yürüyen vatandaş yoktur. Yürüyene de bir gölge, bir konfor sağlayacak ağacı koymak gerekir daha fazla gölge yapsın. Palmiye ağacı bu ağaç değil. Özel alana, evin bahçesine anıt ağaç olarak kullanılabilir, tasarım amaçlı olarak. Çok farklı boyda hoş türleri vardır ama kamusal alan için uygun değildir. Bunun yerine gölge veren zeytin, sığla ve çınara sabırla yönlenmek daha doğru olur. İlla gölge verecek ithal ağaç olacaksa Benjamin çok daha uygun. Özellikle doğu batı aksı yollarda trafik güvenliği açısından şoförlerin yol görüşü için yola gölge yapan bu ağaçlar dikilebilir” diyor.

KURAKLIK NEDENİYLE BAZI AĞAÇ TÜRLERİN DİKİLMESİ YASAKLANABİLİR

Antalya’nın yağış azlığı nedeniyle su kaynaklarının azaldığına dikkat çeken Türkiye Ormancılar Derneği Batı Akdeniz Şubesi üyesi, orman yüksek mühendisi ve ağaç ıslahı uzmanı Rumi Sabuncu, “Küresel ısınma etkisiyle kent peyzajlarında daha az su tüketen bitkiler kullanılmalı. 1100 mililitreden 400 mililitreye düştü Antalya’daki yıllık yağış. Peyzajda kuraklığa dayalı, az su isteyen bitkiler kullanmalı” diyor.

   Sabuncu, Okaliptüs ağacı gibi fazla su tüketen ağaçların dikilmesinin uygun olmadığını belirterek, bu gibi aşırı su tüketen ağaçların dikilmesinin yasaklanma yoluna gidilebileceğini söylüyor. Sabuncu, kuraklığa karşı şehir bitkilerinin düzenlenmesi konusunda,  Ziraat Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası, Orman Mühendisleri Odası ve belediye ile bir konsorsiyum oluşturularak,  kentin bitki örtüsünün geleceğinin planlanmasını öneriyor.