OBEZİTENİN TEMELİ ÇOCUKLUK DÖNEMİNDEN KAYNAKLANIYOR

   Obezitenin temel nedeni enerji alımı ve harcaması arasındaki dengenin bozulması olarak biliniyor. Fazla kalori alımı, düşük fiziksel aktivite, genetik faktörler, stresli yaşam ve hormonal nedenler ve tıkanırcasına yeme bozukluğu obeziteye yol açabiliyor. Bloom Psikoloji’den Diyetisyen Ece Geçili, 20 yaş ve üzeri kişilerin yüzde 32’sinin obezite sorunu yaşadığını, obezite ile mücadele için doğru beslenme, fiziksel aktivite ve yaşam tarzı değişikliklerinin gerekli olduğunu belirtiyor.

Diyetisyen Ece Gecili-1

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) 2022 yılı verilerine göre, Türkiye Avrupa ülkeleri arasında obezitenin en yaygın olduğu ülke oldu. 20 yaş üzeri kişilerde yüzde 32 oranında obezite sorunu yaşanıyor. Dünya Obezite Atlası 2023 verilerine göre ise Türkiye’de 2035 yılına kadar nüfusun yüzde 55’i, yani yarısından fazlası obezite ile mücadele etmek durumunda kalacak. Diyetisyen Ece Geçili, sağlıklı bir beslenme planı hazırlamak, porsiyon kontrolü yapmak, fast food gibi işlenmiş gıdalardan kaçınmanın obeziteye karşı alınabilecek basit önlemler olduğunu söylüyor. Geçili şöyle devam ediyor: “Obezitenin neden olduğu birçok sağlık sorunu var. İnsülin direnci, tip 2 diyabet, kalp hastalığı, yüksek kan basıncı, uyku apnesi, kemik ve eklem sağlığı sorunları, depresyon, kanser riski ve daha birçok hastalığı obezite ile ilişkilendirebiliriz.  Bu nedenle, sağlıklı bir yaşama sahip olmak için obeziteden uzak durmak önemlidir.

 “Doğumdan Sonra İlk İki Yıl Önemli”

   Obezitenin temelinin çocukluk döneminden kaynaklandığı durumlardan bahseden Diyetisyen Ece Geçili, doğumdan sonra ilk iki yılın en kritik dönem olduğunu söylüyor. Geçili şöyle devam ediyor: “Çocukluk döneminde kötü beslenme, fiziksel aktivite azlığı ve aşırı kilonun korunması obeziteye yol açabilir. Okul çağındaki çocukların üçte biri ya fazla kilolu ya da obez olarak değerlendiriliyor. Çocuklarda obezite başlangıcını belirleyen kriterler arasında vücut kitle indeksi, bel çevresi ölçümleri yer alır. Bunların hepsi birlikte değerlendirilerek, obezite riski belirlenebilir. Çocuklardaki obezite tedavisinde öncelikle yaşam tarzı değişiklikleri önerilir. Bunlar arasında daha sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmek, düzenli fiziksel aktiviteler yapmak ve ekran süresini sınırlamak sayılabilir. Ayrıca, ailelerin desteği ve eğitimi, çocuklardaki obezitenin tedavisinde önemli bir faktördür. Son olarak, çocuklarda obezitenin önlenmesi için ailelerin daha aktif bir yaşam tarzı benimsemeleri ve çocuklarının sağlıklı beslenme alışkanlıkları edinmeleri önemlidir. Okul kantinlerinde ve evde hazırlanan yemeklerde, sağlıklı seçeneklerin tercih edilmesi de çocukların obezite riskini azaltabilir.

Peki Obeziteye Karşı Ne Yapılabilir?

   Bloom Psikoloji’den Diyetisyen Ece Geçili obeziteye karşı alınabilecek önerilerini 3 başlık altında topluyor. Geçili o başlıkları şöyle sıralıyor:

TURP GİBİ OLMAK İÇİN SOFRANIZDAN EKSİK ETMEYİN: YAPRAĞI DA KENDİ GİBİ ŞİFA DEPOSUYMUŞ TURP GİBİ OLMAK İÇİN SOFRANIZDAN EKSİK ETMEYİN: YAPRAĞI DA KENDİ GİBİ ŞİFA DEPOSUYMUŞ

1.) Sağlıklı beslenmeye teşvik etmek: Okullarda sağlıklı beslenme eğitimleri vermek, sağlıklı yemeklerin daha uygun fiyatlı olmasını sağlamak, fast food zincirlerinde sağlıklı seçenekler sunmak gibi çeşitli yollarla sağlıklı beslenmeye teşvik edilebilir.

2.) Fiziksel aktiviteye teşvik etmek: Halka açık yerlerde spor alanlarının açılması, okullarda spor etkinliklerinin artırılması, toplu taşımanın kullanımının teşvik edilmesi ve yürüyüş yollarının inşa edilmesi gibi adımlar atılarak fiziksel aktivite teşvik edilebilir.

3.) Düzenli sağlık taramaları: Kişilerin obezite durumunu tespit etmek ve gerekli tedbirleri almak için düzenli sağlık taramaları yapılabilir.

Editör: ADEM AYDIN