Muğla'da hidrojen gazı üretim ve dolum tesisinde çalışan Nur Hayat Karakaş'ın (25) hayatını kaybettiği patlama ile iddianame hazırlandı. İş yeri sahipleri Ali Babur (63) ile oğlu Akın Babur (33) için 2 yıldan 15 yıla kadar, patlamada ağır yaralanan çalışan Tuncay Ünal için de 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi.
Menteşe ilçesi Bayır Mahallesi'nde hidrojen gazı üretim ve dolum tesisinde, 15 Temmuz'da saat 09.00 sıralarında patlama meydana geldi. Patlamada, dolum yapan 2 işçi yaralandı. Sağlık görevlerince Muğla Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Nur Hayat Karakaş, hayatını kaybetti. Vücudunda 3'üncü derece yanık oluşan Tuncay Ünal (53) ise tedavisinin ardından taburcu edildi. İncelemede, patlamanın dolum sırasında yaşanan gaz kaçağından kaynaklandığı tespit edildi. Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında iş yeri sahibi Ali Babur ile oğlu Akın Babur, gözaltına alındı. Tutuklanan baba-oğul, 'taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme' suçundan tutuklandı. Olay ile ilgili iddianame hazırlandı.
'OLAYIN NEYDEN VE NASIL KAYNAKLANDIĞINI BİLMİYORUM'
İddianamede Akın Babur'un savcılıkta verdiği ifade yer aldı. Babur, ifadesinde, "İş yerine olay olduğu için geldim. Sadece Bodrum şubesi ile ilgileniyorum. Şirketten 'tüp patlaması meydana geldiği'ni söylediler. Hızlı şekilde şubemize geldim. Firma olarak tüplerin bakımını zamanında yaptırıyoruz. Bununla ilgili olarak gerekli evraklar mevcuttur. İş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini personele veriyoruz. Gerekli ekipman ve koruyucu elbiseyi temin ediyoruz. Patlama da vefat eden Nur Hayat Karakaş ve ağır yaralanan Tuncay Ünal'ın mesleki belgeleri mevcuttur. Deneyimli ve tecrübeli çalışanlardır. Daha önce böyle bir olay firmamızda meydana gelmemiştir. Olayın neyden ve nasıl kaynaklandığını bilmiyorum" dedi.
'OLAYDAN DOLAYI ÇOK ÜZGÜNÜM'
Ali Babur'un iddianamedeki ifadesinde de 20 yıldır aynı adreste bu dolum işi yaptıklarını anlattı: Babur şu ifadeleri kullandı: "Bugüne kadar böyle bir olayla karşılaşmadık. İşletmem tüm prosedürlere ve kurallara harfiyen uymaktadır. İş yerimizde dolumu yapılan tüpler kanunda belirtilen süre olan 10 yılda bir periyodik bakımları yapılarak doldurulmaktadır. Ve bu vesileyle bu tüpler barkotlanarak dolumu yapılmaktadır. Çalışanlarımızın tamamı sigortalı ve gerekli eğitimleri alarak yanımızda çalışmaktadırlar. Ayrıca çalışanlarımız tüm belge ve bilgilere sahip kişilerdir. Hayatını kaybeden Nur Hayat Karakaş isimli çalışanımız tüplerin barkot kontrolünü yaparak irsaliye hazırlamak için orada bulunmaktaydı. Tam o esnada bu acı olay meydana gelmiştir. Yaşanan olaydan dolayı çok üzgünüm."
'DAVACI VE ŞİKAYETÇİYİM'
Tuncay Ünal ise ifadesinde, "Tüpleri rampaya yerleştirip, dolumunu yapıyordum. İkinci sırayı yüklediğimde Nur Hayat da geldi. Sayım ve barkod işine başladı. İkinci sıra bittikten sonra üçüncü sırayı yükledim ve üçüncü parti bitti. Dördüncü parti tüpleri yüklemek için vanayı kapattım ve vana kapatırken üçüncü tüp birden patladı. Yukarıdan demir parçası gözüme geldi ve patlamada bütün vücudum yandı. Nur Hayat'ın o an bilinci açıktı. Patlamadan sonra hemen ana vanayı kapattım. Sonradan patlamanın olduğu yere giderken ambulans geldi ve beni götürdüler. Sonrasını hatırlamıyorum. Bu olayın yaşanmasından sorumlu kişi veya kişilerden davacı ve şikayetçiyim" dedi.
PATLAMADA ÇALIŞANLARIN ROLÜ
İddianamede ayrıca Tuncay Ünal'ın, işveren tarafından SGK kaydındaki meslek ve görevi dışında çok tehlikeli işte, işe giriş muayenesi yapılmadan, İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) eğitimleri sağlanmadan, kişisel koruyucu donanım (KKD) zimmeti yapılmadan, mesleki yeterlilik belgesi olmadan tehlikeli olan tüp dolum işinde çalışmayı kabul ettiği yer aldı. Nur Hayat Karakaş'ın ise mesleki tecrübesi, aldığı eğitimler ve işverenin talimatları doğrultusunda ön muhasebeci meslek ve görevi ile söz konusu tüp kayıtlarını tüp dolum öncesi ve sonrası yapabileceği halde dolum işlemi sırasında çalışma yaparak can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü de iddianamede anlatıldı.
'İÜNAL İLE İŞVERENLER ÖLÜME SEBEBİYET VERDİ'
Tüm deliller ışığında işverenler Akın Babur, Ali Babur ve şüpheli Tuncay Ünal'ın olayın meydana gelmesinde ihmal ve kusurlu olduğu, patlamaya ve Nur Hayat'ın ölümüne sebebiyet verdikleri iddianamede vurgulandı. İddianamede, Tuncay Ünal'a İSG taahhütnamesinin tebliğ edildiğine ilişkin kayıt, sağlık muayene formu, KKD zimmet formu ve patlamadan korunma dokümanının sunulmadığı da yer aldı. İddianamede, Ali Babur ile Akın Babur'un 'taksirle bir kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet verme' suçundan 2 yıldan 15 yıla, Tuncay Ünal'ın da 'taksirle bir insanın ölümüne neden olma' suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis ile cezalandırılması istendi. İddianame, Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi.