Nerenden tutsalar güzelleştireceğiz diye anca çirkinleştiriyorlar seni. Sen kocadıkça güzelleşen lakin zorla makyajladıkça doğallığını bozan bir ordu varken ne kadar direnebilirsin..
Kent bilincimizin arttığını söyleyerek ancak kendimi ve sizleri kandırmış olurum... Bir avuç insanla yürütülen çabalar ranta battıkça kefenin cebi yok diyesim geliyor lakin kime ne... kimisine göre bana ne...
Yıllarca göç alan ve almaya devam eden İstanbul'un mevcut problemini saymaya kalksak off.. Kötü bina stoğunumu konuşalım, gecekondulaşmayı mı, alt yapı problemi ni?
Hepsini düzeltmeye çalışıyoruz eyvallah.. hem de çok çalışıyoruz değil mi... ? Belki de az çalışıyor ama çok konuşuyoruz..
Bu hafta iki önemli gelişme var...
Sabiha Gökçen havalimanı tehdit altında. Çünkü mania limiti yetersiz. Mania limiti uçakların güvenli uçuşu için yapı yüksekliklerinde esas alınacak oranları ifade ediyor. Sabiha Gökçen Havalimanı'nın mania limitinin uygun olmaması yani etrafta yapılan inşaatların yükseklikleri uçakların güvenli uçuşunu engellerken, pilotların psikolojisini bozuyor. Bölge yeni, havalimanı yeni ne oluyor? Bu sorun Atatürk Havalimanında var ama işlevini görmeye devam ediyor mantığı ile burayı da mı hoş görelim şimdi..
İstanbul'un kaderini etkileyecek diğer bir gelişmeyi ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yayımladı. Yayınlanan ÇED ( Çevresel etki değerlendirmesi) raporunda ürkütücü tespitler var. İstanbul'un kuzey bölgesinde Karadeniz kıyısına yapılacak üçüncü havalimanı için ÇED raporu hazırlandı. Bu rapora göre proje alanının yüzde 80'ninin orman alanı olduğu, 657 bin ağaç zayi olabileceği, heyelan riskinin olduğunu, derelerin tahrip edileceği gibi çok önemli ayrıntılar var.
Yapılması planlanan İstanbul üçüncü havalimanı projesinin çevreye etkisiyle alanın değerlendirilmesi ile hazırlanan raporda projenin yapılması durumunda canlı yaşamının tehlikeye gireceği anlaşılıyor. Kısaca bu projenin buraya bu haliyle uymadığı anlaşılıyor. Burada ki ekosistemin bozulması sadece İstanbul'un kaderini etkilemez tüm ülkeyi hatta dünyayı etkiler. Abartmıyorum.. Dünya'da küçük yada büyük bozulan ekosistem sadece bulunduğu yeri değil dünyayı olumsuz etkiler.
İstanbul'un kuzeyine doğru yol alan kapital şimdilerde Tapu Müdürlüklerinde bol işleme sebep oluyor. Bölgedeki emlakçılar ellerinde satacak arsa-arazi kalmadığını söylüyor. Bu satırları okurken sizde arsa bakmaya başladınız değimli..?