İnsan yapısı gereği acı/ kederden/ üzüntüden kaçar hazza, zevke doğru gider. Günümüz insanı büyük kentlerdeki trafik, kaos ve güvenlik endişelerinden dolayı sahil kesimlerine; yaylalara ve kırsal kesimlerine “ kaçarçasına” koşmaktadır.
Size göre insanlık nereye doğru gidiyor? Biz çocuklarımıza ve torunlarımıza ayıp olmasın diye nereye doğru sürükleniyoruz?
Yıllarca biriktirdiğimiz deneyim, kültür ve mal malvarlığının gelecek nesillerdeki durumu hakkında ne düşünüyorsunuz?
PAYLAŞlLAN BİLGİ GÜCE DÖNÜŞÜR
Paylaşılan bilgi güce dönüşür. İltifat edilen maharet/ ustalık büyür gelişir.
Paylaşılan sevinç çoğalır, çevreyi ülkeyi sarar, toplumsal mutluluğa dönüşür. Günümüzde sırıtmayı, gülümsemeyi, gülmeyi unutan insanlar hiç bir şeyi paylaşmayı düşünmüyorlar. Karşılıksız bir şeyin alınmayacağı, verilmeyeceği düşüncesini gören ve bu duruma alışan yeni nesiller paylaşma düşüncesini tamamen unutacaklardır diyen korkuyorum.
BİR KAŞ’LlNlN BAYRAM TATİLİ FERYADI !
DIŞI SİZİ CEZBEDİYOR, İÇİ BİZİM İÇİMİZİ YAKIYOR.
İyi Günler Salim Abi.
Bayramlarda tatil yapan mili Gelirin % 50'sini paylaşan 85 milyonluk nüfusun %20'si Olan 17 milyon kişi. Geri kalanı ya evde yada öylesine dışarıda, ayın sonunu kredi kartıyla getirmeye çalışan, aldığı maaşı kartlara yatırıp ekenomik olarak ayakta kalan kesim bu bayram yine her yıl yaşanan bayramların aynısıydı. Kaş bir felaketti, her yönden. akşam üzeri trafik ana-baba günü.
Özellikle Likya Parkının olduğu 4 yol ağzı, öyle bir tıkanıyor ki. Akşam üzeri saat 19- 20 arası. Anlatmak tarifi imkansız. Yollar ara sokaklar ( Kaş 'ta zaten daracık en büyük şehirleşme hatası) çift yönlü parklar Allah göstermesin. Bir ambulans gelecek olsa, ya da iftaiye, çöp kamyonlari bile zor geçiyor. Yerine göre eğer aracınla çıkıyorsan milimetrik geçiyorsun. Çoğu zaman aracınla istesen'de çıkamıyorsun. Gelip aracının dibine parkedip gidiyorlar. Marketler desen mal yetiştiremiyor. Kaş'a gelenlerin çoğu'da kaldığı için yemeğini kendi yaptığından marketlerde yiyecek mal yok. Bayram boyunca hangi markete gitsem çalışanlarda yorgun, bezgin ve sinir küpü olmuşlardı.
Gelen müşterilerin olur olmaz soruları, kasa başı tartışmaları vb. olaylar. Bizzat şahit olduğum olaylar. Bazen soruyorlar;
- Nerde yaşıyorsun ? diye.
-Kaş'ta.
-Süper !
Davulun sesi uzaktan iyi gelirmiş. Gel birde bizim gibi Kaş’ta yaşayanlara sor !
(Mehmet Ali Aydin )
Ya metropollerden kaçan ve stres atıp keyif yapmak isteyen vatandaşlarımız, gittiğiniz yerde nelere yol açıyorsunuz?
Sahi soruyorum uzun tatilin ardından;
- Bu kadar yolculuğa ve masrafa değdi mi ?, aradığınız huzur ve mutluluğu buldunuz mu?.
Benim gibi binlerce insanı evlerimize hapsettiniz, çıkardığınız tantana/ gürültü ürküttüğünüz bu kadar kurbağaya değdi mi?.
Başka sorum yok !.
VEFASlZLlK İNSANlN YARATlLlŞlNDA VAR
Atalarımız; babası oğluna bir bağ bağışlamış oğlu ona bir çiltim /salkım üzümü çok görmüş vermemiş “ derler.
Dünya’da hayat başlayalı beri insanlarda vefasızlık ve ihanet vardır. Eski insanlar ; “ insanoğlu çiğ süt emmiştir” derler onun için güvenilmeyeceğini ifade ederler.
“Benim oğlum, benim kardeşim, benim yeğenim, benim arkadaşım, benim dostum vb. yapmaz “ diyenler hayatta hep aldanmışlardır. Çünkü vefasızlık insanın yaratılışında vardır. Sonra “ nankör, vefasız “ diye ağlayıp sızlamaktansa karşılıksız ve kişinin değerinin üzerinde iyilikler yapılırken iyice düşünülmelidir.