Antalya Filarmoni Derneği ve Antalya Sanat Derneği kurucusu, İş İnsanı, Yüksek Mimar Ercan Evren, Türkiye’de ilkokullarda müzik öğretmeni bulunmadığı için müzik derslerinin yapılamadığını açıkladı. ANSİAD ve Antalya Filarmoni Derneği’nin katkıları ile sadece Antalya’daki ilkokullarda başlattıkları müzik eğitiminin yetersiz kaldığını söyleyen Evren, ‘’ Hâlbuki çocukların sağlıklı gelişmeleri için en önemli ögelerden birinin müzik olduğunu ve müzik eğitiminin ancak küçük yaşta, ilkokulda başarılı olabildiğini artık bütün dünya biliyor’’ dedi.
Bir basın açıklaması yapan Ercan Evren, 2014 yılında Antalya Eğitim Vakfı’nın (ANTEV) Mehmet Hacıarifoğlu başkanlığı döneminde, Antalya ilkokullarında, bir müzik programı başlattıklarını belirterek, şunları söyledi: “İlk önce biri gitarist diğeri şarkıcı iki genç öğretmen, Akdeniz Üniversitesi’nde Dalcroze – Carl Orff sistemi üzerine eğitim aldı. Bu sistem ritim ve doğaçlamaya dayanan deneyimsel bir yöntemdir ve hoplama, zıplama, koşma ve sallanma vb. hareketleri ile çocukların için doğal ritimler üzerine kurulmuştur. Daha sonra bu iki genç öğretmen İlkokullarda eğitime başladılar. Senfoni Orkestrası sanatçıları ile demolar düzenlediler. Öğrencilerin, velilerin mutluluğuna diyecek yoktu. Vakfın bütçesi iki öğretmenin maaşını karşılayamadığı için maalesef bu etkinliği eğitim yılı sonunda bitirmek zorunda kaldık. Bürokrasinin bu hususta hiçbir tepkisi olmadı”
İlkokullarda Korolar Kurulmalı
İlkokullardaki müzik faaliyetimize; daha sonraki yıllarda Prof. Abdullah Uz Başkanlığındaki Antalya Filarmoni Derneği’yle devam ettiklerini hatırlatan Ercan Evren; “Derneğin çok iyi bir Yönetim Kurulu var: Prof. Abdullah Uz (Başkan), Mustafa Tügen (Müzik Öğretmeni), Hasan Özbek (Müzik Öğretmeni), Bayram Bayramoğulları (Obua Sanatçısı) ve ben. İlk önce bir ilkokulda, çocuklar müzik yeteneği taramasından geçirildiler. Yetenekli öğrenciler belirlendi ve onlardan başarılı bir koro kuruldu. Bu vesile ile çocuklarımızın çok yetenekli olduğunu gördük ve ANSİAD’ın yardımlarıyla okullara piyanolar alındı, koro öğretmenleri temin edildi. Pilot ilkokullarda bu çalışmaları sürdürdük; çok başarılı konserler verdik. Bu yıl Sanat İlkokulda Başlar (SİLOB) projesi kapsamında 10 ilkokulda çalışmaları sürdürüyoruz.
Küçük Derneğimizin ne yazık ki bundan fazlasını yapması mümkün değil. Bunu bile yürütebileceğimiz şüpheli, zorlanıyoruz. Ben yine isterdim ki ilkokulda müzik sorununun çözülmesi için ilk adım olarak Türkiye’nin tüm ilkokullarında korolar kurulsun. Bütün çocuklar sanatla tanışsın, yetişsin. Bu da imkânsız gözüküyor. Bizim ve diğer tüm sivil toplum örgütlerinin yaptıklarının etkisi sadece bir farkındalık yaratmakla kalacaktır. Bunu yurt çapında başarabilmek için, devletin muhakkak buna sahip çıkması gereklidir ve mevzuata göre de görevidir. Sahip çıkmak da, konunun benimsenmesi, önemsenmesi ve çözüm üretmek için çalışmakla ancak mümkün olabilecektir.
Din eğitimine verilen önemin/özenin onda biri sanata ve beslenmeye verilse, Türkiye bugün başka Türkiye olurdu” diye konuştu