Suya yönelik sabotajlara dikkat.
Son günlerde Edirne’de içme sularında oluşan renk değişimi ve kesintiler üzerine, suyun alındığı Kayalıköy Barajı'nda yapılan incelemeler yaşanan sıkıntının su borularının bağlı olduğu zincirlerin kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce koparılmasından kaynaklandığı, içme suyu borularının bu nedenle çamura gömülü halde durduğu ve sisteme aşırı çamur girişi olduğu ortaya çıkmıştır. Bu durum içme suları ve kritik altyapılara karşı sabotajlara karşı önlemleri tekrar gündeme getirmiştir.
Geçtiğimiz yıllarda Elbistan ve Sakarya Karasu'da içme suyunda suda virüs bulunmuş salgın meydana gelmiş ve çok sayıda kişi hastanelere başvurmuştudu.
En basitinden sıradan bir bulaş olabilecek bu salgın, sulara yönelik bir sabotaj açısından da değerlendirilmelidir.Halk sağlığı ve güvenliği açısından bu tip olaylara hazırlıklı olmalıyız.
Su, neredeyse insanlığın başlangıcından beri, en kıymetli doğal kaynaklardan biri olarak kabul görmektedir. Bütün canlılarda yoğun miktarlarda bulunan başlıca yapı taşıdır. Suyun tüm canlı ya da cansız çevre üzerinde, gerek ekolojik gerekse fizyolojik bakımdan hayati fonksiyonları vardır. Dünyada Kullanılabilecek tatlı su oranı toplam miktarın sadece % 2,5 u kadardır.
Bu nedenle; su kaynakları çekici saldırı hedefleridir çünkü yerini alabilecek başka bir alternatif yoktur. İster kasıtlı bir fiziksel kesintiden veya kasıtlı bir kontaminasyondan (bulaşdan) olsun, isterse doğal kıtlık nedeniyle olsun, suyun herhangi bir boyutta eksikliğinden toplum büyük oranda etkilenmektedir.
Harp sanayiinin , sınai, ticari, zirai üretim araçlarının ve ürünlerinin, enerji üretim ve ulaşımına ait tesislerin, her türlü ulaşım ve muhabere sistem ve araçlarının, milli ekonomiye, milli kültüre ve sağlık hizmetlerine katkısı bulunan sair tesislerin, harp silah ve vasıtalarının, personelin ve idari yapının tamamen veya geçici bir süre için faaliyet dışı kalmasını sağlamak amacıyla tahribine yönelik saldırgan yıkıcı faaliyetler sabotaj olarak tanımlanır.
Sivil içme suyu ve sıvı gıda malzemeleri tarih boyunca sabote edilmiştir. Günümüzde su sabotajları, sadece konvansiyonel savaş durumunda değil, terör maksatlı olarak da kullanılabilmektedir. Bundaki amaç, daha çok hedef ülkede panik ve kamu düzeninin bozulmasıdır. Bu sonuca ulaşmak için insan kıyımı şart değildir. İçme suyunun kasıtlı olarak kontaminasyonu veya içme suyu tedariğinin kesintiye uğraması, halk sağlığı ve güven duygusu üzerinde önemli sonuçlar doğurabilmektedir.
Başarılı bir terörist saldırı ister kontaminasyon olsun ister patlayıcılar gibi diğer fiziksel araçların kullanımı vb.sabotajın diğer şekilleriyle olsun aylarca büyük bir şehrin su kaynağı teminini hem halk hem de sanayi ve ticaret için bozabilir.
Su kaynaklarının kullanımı,devletlerin, kentlerin veya toplulukların arasında bir çatışma nedeni olabilirken, bunun yanında savaş ve çatışma sürecinde karşı tarafı zayıf düşürmek için kontrol edilmeye çalışılan ve saldırılan ilk hedeflerden biri olabilmekte ve bu dönemlerde stratejik bir öneme sahip olabilmektedir.
Çatışma ortamlarında özellikle baraj ve su taşıma boruhatları öncelikli hedeflerden birkaçıdır.
Bir patojen veya toksinin, yiyecek, içecek, gıda katkı maddeleri veya ilaçlara katılması: Bu yöntemin başarılı olması halinde yüzlerce olgu ortaya çıkabilir.
Parazitlerin, bakteriyel ve viral ajanlar gibi aerosol şeklindekullanımı mümkün olmadığından su ve yiyecek kaynaklı kontaminasyon olasılıkları yüksektir.
Stratejik ve kritik öneme sahip içme suyu tesis ve altyapılarının korunması için sağlıklı bir metodoloji geliştirilmesi uygulanması şarttır. Bu amaçla içme suyu sabotajına karşı gerekli tedbirler üç grupta ele alınabilir: 1. Önleme 2. Belirleme 3. Tepki.
1. ÖNLEME: İster kazara ister kasıtlı olarak kimyasal, biyolojik veya radyoaktif ajanların girişini tamamen önlemenin bir yolu yoktur. Gerekli kaynaklara erişim konusunda kararlı kötü niyetli bir kişi hemen hemen her sisteme nüfuz edebilir. Ancak bozulma veya kontaminasyonun belirlenebilmesi ve güvenlik önlemlerinin artırılması ile insanların bunlara maruz kalması azaltılabilir. Önleme tedbiri üç aşamalıdır.
a. Güvenlik önlemleri: 1. Tedarik zincirinde son ürünün kirletilmesini önlemek için fırsatlar minimize edilmelidir. 2. Kritik bölgelere erişimi olan bakım, denetim ve temizlik personeli de dahil olmak üzere çalışanların takibi yapılmalıdır. 3. Çalışanların niteliklerine ve özgeçmişine uygun iş ve sorumluluklar verilmelidir. 4. İşleme, depolama, transfer gibi tüm kritik alanlara ulaşım zorlaştırılmalıdır. 5. Depolama tesisleri dahil olmak üzere ham madde kaynakları ve ulaşım sistemlerinin korunması sağlanmalıdır. 6. Şüpheli bir olay belirlendiğinde; halk sağlığından sorumlu makamlar ve yasa koyucu makamlarla dahili ve harici mevcut temas noktalarının belirlenmesi ve sürdürülmesi de dahil olmak üzere güvenlik ve müdahale planları geliştirilmelidir. 7. Tehditler, şüpheli davranış ve hareketler uygun makamlarla paylaşılmalı ve güvenliğin korunduğundan emin olmak için uygun yollar izlenmelidir.
b. Potansiyel tehdit ajanlarının kullanılabilirliğini azaltmak: Kötü niyetli kişilerin kısaca KBRN olarak bilinen Kimyasal, Biyolojik, Radyoaktif ve Nükleer silah ajanlarına ulaşma imkanı ortadan kaldırılmalıdır.
c. Çalışanların taranması: Su temin sistemlerinde içme suyunun kasıtlı sabotajı ve kontaminasyonu için özellikle böyle sistemlerde deneyimi olanlar için fırsatlar vardır. Bu yüzden tüm çalışanlar şüpheli eylem ve davranışları bir şekilde otoritelere bildirmeleri konusunda güçlü bir şekilde teşvik edilmelidir ama taciz amaçlı yanlış ve yersiz haberler konusunda da gerekli önlemler alınmalıdır. İşverenler yukarıdada bahsedildiği gibi çalışanlarını nitelik ve özgeçmişine göre uygun iş ve sorumluluklarda görevlendirmelidir
2. BELİRLEME: Su kalitesindeki değişimler Good Manufacturing Practices (GMP), ve The Hazard Analysis and Critical Control Point (HACCP) gibi sistemlerle sürekli kontrol edilmelidir.
3. TEPKİ: Tepki tedbiri dört aşamalıdır.
a. Su, gıda ve diğer tüketim ürünlerinin gözetimi: Bu aşamada halk sağlığı otoriteleri mümkün olduğunca hızlı ve uygun önlemler almak için içme suyuna ilişkin tüm faaliyetleri koordine etmelidir. Eğer kasıtlı kontaminasyon şüphesi varsa kanun uygulayıcı yetkililer durumdan haberdar edilmelidir.
b. Kirlenmenin izlenmesi: Halk sağlığı otoriteleri ve ilgili endüstri kuruluşları; şüpheli kirlenme, tehdit veya salgın hastalığa yanıt olarak mevcut tüm çözümleyici ve araştırmacı kaynaklarını kontamine suyun tüketiciye ulaşmasını engellemek için kullanmalıdır. İçme suyunda üretimin sonu ve tüketim arasındaki zaman genellikle birkaç saattir. Bu yüzden kontaminasyonun erken uyarı verebilmesi ve verimli bir izlemenin sağlanması önemlidir.
c. Ürünün toplatılması: Su için genelde kullanılan bir metot değildir. Su temin sistemlerinin hızla tüm parçalarını bildirmek için tüketicilerin de dahil olabildiği düzenlemeler yapılmalıdır. Sistemdeki farklı kaynaklardan akış, dağıtım sistem dinamiklerinin kapsamlı olarak anlaşılması ve ön hazırlık son derece önemlidir.
d. İletişim: Hazırlık, halkta korkuyu yönetmek ve asılsız söylentileri önlemek için basınla iletişim metotlarını içermelidir. Panik ve histeri duygusu; halk sağlığı, ticaret ve sanayi için çok daha ciddi sonuçlar doğurabilir. Paniğe müsaade etmeden halkı bilgilendirme metotları bulunmalıdır.
Bu tür saldırılar konusundaki hassasiyet, böylesi bir olayın yaşanmaması ya da en az zararla atlatılabilmesi için önemlidir. Akademik sektör, hükümet, özel sektör ve uluslar arasındaki artan işbirliği kasıtlı biyoterörizm eylemlerinden korunmanın da ötesinde faydalar sağlayacaktır