İnsanlar biraraya gelince sohbet ederler;
Bazen bir çeşme başında, bazen bir kahvede,
Bazen deniz kenarında, bazen bir parkta,
Bazen bir köy meydanında, bazen yolda,
Bazen bir ağaç altında, bazen bir kuyubaşında,
Benim gençliğimde... diye başlayan hikâyeler,
Benim çocukluğumda...diye başlayan hikâyeler,
Ben okulda iken... diye başlayan hikâyeler,
Ben askerde iken... diye başlayan hikâyeler,
Hemen yüzümüz güler, gözlerimiz açılır,
Heyecanla dinlemeye başlarız,
Anlatan da bazen heyecanlanır ,
Tekrar yaşar anıları anlatırken ,
O anlar tekrar gözünde canlanır,
Bazen gözleri dolar, yaşlanır,
Elleri titrer,dudakları kurur ,
Bir bardak su ister,bir yudum içer ,
Kuruyan dudaklarını hafifçe ıslatır,
Anlatmaya devam eder;
Konuştukça açılır, açıldıkça konuşur,
Çok severdim eskilerin hikâyelerini dinlemeyi,
Kafamın bir köşesine kaydederdim,
Gelecekte faydasını görecektim,
Şimdi dinleyeniydik anlatılan hikâyelerin ,
Elbet birgün bizde büyüyeceğiz,
O zaman biz olacağız hikâyelerin anlatanı,
Oturacağız dostlar masasında,
Herkes kendi hikâyesini anlatacak,
Zaman ve insanlar değişmiş olacak ,
Ama illahide herkesin bir hikâyesi olacak,
Hep deriz ya "Ben..... iken "diye başlayan hikâyeler;
Zaman değişsede hikâyeler değişmezmiş;
Belkide o yüzden eskiye özlemimiz,
Eskiden diye başlayan hikâyelerimize;
Ve o hikâyeleri anlatanlara özlemimiz .
En derin saygı ve selamlarımı sunarım.