ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, “İhtiyacımız olan üç şey sabır, disiplin ve tüm tarafların yükü paylaştığı bir dezenflasyon süreci. Halkımızdan ve iş dünyasından beklenen fedakârlığı devletimiz de göstermeli. O nedenle kamunun tasarruf etmesi, kayıt dışı ile mücadele etmesi, elini taşın altına koyması gerekiyor.”
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, yerel seçim süreci sonrası iş dünyasının beklentilerini aktardı. Ülke genelinde barışçıl bir yerel seçim sürecinin yaşandığını ifade eden Başkan Bahar, çıkan sonuçların ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı olmasını diledi. “Milletimiz demokratik tercihlerini her zamanki gibi sağduyu ile yapmış ve önümüzdeki dönemde hizmet edecek mahalli idarelerimizi belirlemiştir” diye konuşan Başkan Ali Bahar, “İş dünyası olarak odak noktamız ekonomi. Ülke olarak gündemimize geri dönmemiz gerekiyor. Seçim gecesi Sayın Cumhurbaşkanının, hemen arkasından Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcısının ve Sayın Hazine-Maliye Bakanının bu minvalde ekonomimize dönük olarak dile getirdikleri düşüncelerinden ötürü son derece büyük memnuniyet duyduk” dedi.
GEREKLİLİK DEĞİL BİR ZARURİYET
Ekonominin en büyük sorununun enflasyon olduğunu vurgulayan ATSO Başkanı Ali Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Enflasyon başta olmak üzere, hayat pahalılığı, verimlilik, katma değerli üretim, ihracat alanında hızla yol almak, Türkiye için bir gereklilik değil birzaruriyet. Şu anda ekonomimizin en büyük sorunu enflasyon. Öte yandan pek çok sorunun kaynağı da enflasyon. Öncelikle enflasyonu bir sorun olmaktan çıkarmalı ardından diğer sorunlarımıza dönmeliyiz” dedi.
MALİYE POLİTİKASI İLE DESTEKLENMELİ
2023 yılı yazı itibariyle enflasyon ile mücadelede para politikası araçlarının kullanıldığını hatırlatan Başkan Bahar, “Merkez Bankası politika faizini, ani bir duruşu engellemek adına, kademeli olarak artırdı. Bugün ulaştığımız yüzde 50’lik oranı, mevcut enflasyon dinamikleri göz önüne alındığında TL’nin cazibesini artırmak adına yeterli bir oran olarak görüyoruz” dedi. Para politikasının maliye politikasıyla desteklenmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Ali Bahar, “Sadece faiz artırarak enflasyonu yenmemiz mümkün değil. Bu konunun son yapılan EKK toplantısında da kabul görmesi bizim için memnuniyet verici bir gelişmedir” diye konuştu.
KAYIT DIŞI İLE MÜCADELE VE KAMUDA TASARRUFA DİKKAT ÇEKTİ
Ekonomide istikrar, büyüme, enflasyon kontrolü ve işsizlik gibi genel ekonomik göstergelerimiz doğrultusunda kayıt dışı ile mücadele ve kamuda tasarruf konularına dikkat çeken ATSO Başkanı Ali Bahar, sözlerini şöyle sürdürdü;
“Kayıt dışı ile mücadele konusunu hem Antalya Ticaret ve Sanayi Odası hem de iş dünyası olarak önemsiyoruz. Kayıt dışı sorunun önemini ancak yaşayanlar bilir. Büyüklüğünü ise kayıt dışılığı ortadan kaldırdığımızda sağlanacak adil rekabet ortamı ve vergi gelirlerindeki artış ile görebileceğiz. İkinci öncelik ise kamuda tasarruf. Devletimizin yetkili kurum ve organlarının net bir mesaj vermesi gerekiyor. Diyelim ki, öğretmen ve doktor atamaları dışında 2 yıl boyunca tek bir ek istihdam yapmayacağız ve diyelim ki okul ve hastane dışında hiçbir kamu kurumuna yeni bina inşası için izin ve ödenek vermeyeceğiz. Kamuda enerji tüketimine ilişkin ve araç kullanımına keskin sınırlamalar getireceğiz. Bunlar belki her biri ayrı ayrı büyük tutarlar olmayabilir ancak birleşince çok büyük meblağlar oluşturuyor. Halkımızdan ve iş dünyasından beklenen fedakârlığı devletimiz de göstermeli. Lütfen şunu unutmayalım; bugün yaşadığımız enflasyonun sebebi ne iş dünyası ne vatandaştır. O nedenle bunun çözümü kamunun tasarruf etmesi, elini taşın altına koymasıdır.”
ENFLASYONDA BEKLENEN GERİLEME TEMMUZ AYINDA
Aylık enflasyonun Ocak ve Şubat ayında beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinin ardından Mart enflasyonunun yavaşlamasının olumlu olduğunu anlatan Başkan Bahar, “Geçen ay içinde faiz artışı ve gecikme faizlerindeki artışın da etkisiyle Nisan’da ekonomik aktivite biraz daha soğuyacaktır” dedi. Ekonomide ihtiyaç duyulan üç şeyin sabır, disiplin ve tüm tarafların yükü paylaştığı bir dezenflasyon süreci olduğunu sözlerine ekleyen Bahar, “Enflasyonu etkileyen değişkenler arasında tahmin edilmesi en güç olanı döviz kurundaki artış ve petrol fiyatlarındaki seyir. Küresel gelişmeler ve içeride atılan adımların etkileri dövizde enflasyonu tehdit edecek düzeyde yukarı yönlü beklentileri zayıflatıyor. Enerji fiyatlarında radikal bir yükseliş olmaz ise Temmuz ayından itibaren enflasyonda beklenen gerileme, bizim beklentimizden çok daha hızlı gerçekleşebilir” diye konuştu.