Burdur'da İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 'Antibiyotikler, aşılar ve enfeksiyonlardan korunmada merak ettiklerimiz' konulu halk toplantısı düzenlendi.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans ve Sergi Salonu'ndaki toplantıya Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Hasan Tezer, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Alerji ve İmmünoloji Bölümü'nden Prof. Dr. Zeynep Ülker Tamay konuşmacı olarak katıldı. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Ateş Kara ise internet bağlantısı ile katılımcıların sorularını cevaplandırdı. İl Sağlık Müdürü Murat Erk ile öğrenci, öğretmen ve vatandaşların katıldığı toplantıda, antibiyotik kullanımı, aşılar ve enfeksiyon hastalıkları konusunda merak edilenler cevaplandırıldı.
'KALP KRİZİNE NEDEN OLDUĞUNA DAİR BİLGİ YOK'
Antibiyotiklerin çok güçlü silahlar olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ateş Kara, bu güçlü silahları yerinde ve akıllıca kullanmak gerektiğini vurguladı. Covid-19 aşısından sonra kalp krizi sayısında artış olup olmadığı şeklindeki bir soruya cevap veren Prof. Dr. Ateş Kara, "MRNA aşıları genel olarak çok güçlü aşılar, güçlü cevap oluşturuyorlar ve bu güçlü cevap oluştururken de özellikle yatkınlığı olan kişilerde bazı durumlarda vücudu zorlayabiliyor. Bu zorlamanın sonucunda kalpte tam kriz değil ama kalp kası ile ilgili küçük problemlere sebep olabiliyor. 'Hayır asla olmuyor' demeyelim, olabiliyor. Bugün elimizde direkt olarak kalp krizine neden olduğuna dair bilgi yok ama 'oluyor mu' derseniz gözlem olarak değerlendirdiğimizde evet oluyor ama birkaç şey söylemek lazım. Covid-19 aşıları çok güçlü mRNA aşıları. Kalp krizini şey yapabiliyorlar. Ama bunlar genellikle yatkınlığı olan kişiler. Bu kişiler dışarıya çıkıp koşsalar veya çok ciddi stres yaşasalar veya başka bir enfeksiyon geçiriyor olsalar çok daha yüksek ihtimalle kalp krizi geçirme ihtimali olabilecek kişilerdir. Yani zamanında problemi olup da kalp krizi geçirme ihtimali olan kişiler. Bu bilgiye sahibiz. Böyle baktığımız zaman aşılar çok ciddi bir yükselmeye neden olmadı. Rakam Covid'le karşılaştıramayacak kadar küçüktü değerlendirdiğimizde" dedi.
'HİÇBİRİNİN 3 AYDAN SONRA ETKİSİ KALMIYOR'
İnaktif aşılarda ise böyle bir durum olmadığını çünkü bunların mRNA kadar güçlü olmadığını anlatan Prof. Dr. Ateş Kara, şöyle dedi:"Korumada çok etkililerdi ama o kadar yüksek cevap oluşturmuyorlardı. Bu da diğer aşılarda problem olmadığının göstergesi oldu bize ve diğer aşıların Türkiye ve yurt dışındaki uygulamalarına baktığımızda böyle bir ilişki yok bunu net söyleyelim. Aşıdan sonra bir problem olacaksa genellikle biz bu problemi, hemen hemen yüzde 90'ını ilk 7 gün ila 10 gün içerisinde görüyoruz. Çok nadiren bir ay olur, bu süre en fazla 3 ay olabilir. Yani 3 aydan sonra buna mRNA aşıları da dahil, bizim kullandığımız en yüksek etkisi olan aşılara da baksak hiçbirinin 3 aydan sonra etkisi kalmıyor. O nedenle de bizim toplumumuzda şöyle bir şey var. Aradan geçen süre 1- 1,5 yıl. 'Ben aşı olmuştum ondan böyle oldu' gibi bir değerlendirme oluyor. Bu mümkün değil ama şunu söyleyebilirim kalp kasında probleme neden olabiliyor mu? Evet oluyor. Ama bunu da çok güçlü cevap verenlerde yani genç erkeklerde biraz daha fazla problem oluyordu. Bunu öyle değerlendirebiliriz. Grip, nezle gibi bir viral enfeksiyon geçirdiğimizde kalp kasında problem oluyor mu? Evet. Kalp kasında problem olan 100 kişiyi alsak biz griplerden veya enfeksiyondan olan, bunların en az 40'ı hastaneye yatıyor. Genellikle kaybımız olmuyor ama hastaneye yatacak kadar ağır geçiriyor, kayıp ihtimali çok az."
Prof. Dr. Hasan Tezer, gerektiği zaman korkulduğu için antibiyotik alınmamasının da yanlış bir uygulama olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tezer, "Gerektiğinde, doğru sürede, doğru dozda, doğru antibiyotiği almamız gerekiyor" dedi.
Prof. Dr. Zeynep Ülker Tamay da sık antibiyotik kullanmanın antibiyotik direncine yol açtığını söyledi.