İnsanın bir kalbi, bir de ağzı bütün söylermiş. Kimi zamanda kalp ayrı ağız ayrı konuşurmuş. Çok doğru. Daha çok yeni, içindeki şiirler taze günün en doğru yansımaları sanki.
Bugün Samimiyet...(Aranıyor!)
Adı Çınar olarak başlıyor...
Ey...koca çınar ağacı
Ne ömür biçilmiş sana
Kimlere gölge oldun
Gördün mü düşenleri dara
Dilin olsa konuşsan
İnsanları düşündürsen kara kara
Ne saltanat ne imparatorluk gördün
Kulaklarında kaldı ibretlik nara
Kâh... yaprakların kalkan oldu
Güneşe, rüzgara...
Kâh kavuşamayanların
Şahidi oldu içindeki yara
Bir destan saklıdır
Kimse çalamaz sana kara
İlahi bir sebep mi duruşun
Günahlara sevaplara
İstemeseydi yaratan
Meydan okur muydun
Asırlara...
Yukarıdaki her bir dize bir dosttan. Sohbeti ile yolunu açtığı herkese ve o büyülü kimine ışıklı gelen dünyanın en sıradışı hayatlarının şecerelerinin hesapları ile bugün daha da şeffaf olacağım derken ki samimiyet. İnsanın bir kalbi, bir de ağzı bütün söylermiş. Kimi zamanda kalp ayrı ağız ayrı konuşurmuş. Çok doğru. Daha çok yeni, içindeki şiirler taze günün en doğru yansımaları sanki. Ya gölge düşecek duvarlarımıza ya da en temiz bir beyaz sayfa açarak başlayacağız yaşama, yaşayışımıza. Verdiğimiz sözlerse bizi bağlayacak. Bugünlerde tek konu var galiba oda "SAMİMİYET"...
Cebrail Mungan, hayatının en samimi duygularını bir şair edasıyla yansıtmış adını" Toprağın Yağmuru Beklediği Yerdeyim" olarak koyduğu şiir kitabında. Ve ne de iyi etmiş. Sürekli elimizi attığımız her yerde bir kitap bitiyor ve sırasıyla çıkacak kitaplar da, yazarlarda birbirleri ile yarışıyor. Alıp okunsun diye nice kitaplar çıkıyor da ömür yeter mi bitirmeye...
Oldum olası edebiyatın içinde, annemin ben bebekken kulağıma fısıldadığı masallar, çocukken
beni alıştırdığı kütüphaneler ve yurtdışındaki okuma evleri,radyoda dinlenerek keyif alınan radyo tiyatroları, gece yatarken başımda okuduğu hikayelerle büyüdüm. O sebeple tüm bunların içinde şiirler ayrı ve özeldir. Kafiye ve belli kalıpların dışında serbest de hareket eden ve içinden en samimi duyguları kurguya geçmeden anlattığımız şiire son zamanlarda ne çok haksızlık yaptık!
Pablo Neruda, o kadar yalın anlatır ki elime aldığım kitaplar içinde son günlerde yep yeni bir şiir kitabı hem içimi açtı hem de çevresel yaşadıklarımızı yüzümüze acımadan tokat gibi patlattı.Benim gibi belki bu kitaba tanıklık edenler ve edecekler de aynısını düşünebilirler.
Ayr bir modadır şiir. Size ihaneti sevmeyen dizeler arasında iyi bir karakter barındırır, dedim ya samimiyetsiz bir şiir yazıldığı görülmemiştir evrende. Şairleri her vakit anarız ama onları algılamak ve anlamakta çok güçlük çekeriz. Şiirlere haksızlık etmiyoruzdur inşallah...
Kimine yazmak zor gelsede bu vakitte şiir bir çözümdür herkese. (çözüm süreçleri!)
Hatırlarım ortaokul zamanlarında dersimiz Türkçe' de " beyaz bir sayfa çıkarın çocuklar" diyen bir öğretmenin "konu serbest çocuklar, sizlerden içinizden gelen şiirler bekliyorum" dediğini yüzümde her defada tebessümle hatırlıyorum. Çünkü çok samimiydi ve derin izler bıraktı...Ne çok ne çabuk unutuyor insan geçmişinde yaşadıklarını, nereden nereye nasıl ve ne şekillerde geldiğini, üzerinde kimlerin emek verdiğini veya hakkının geçtiğini.
Şu vakit ya da bu vakit bir sıkıntı varsa sonuç şiire götürmeliden önce samimiyet. Sonra kızma karşındakine ve ver eline yazacağın bir iki satır şiir tadında, gelmeye çalışan ilhamla cevap.
Tüm kavgaların üzerine iyi sözler kazınmalı, çocukların şiirleri yükselmeli ve büyükler kalplerini
biraz şiirlere bırakmalı. Gazeteler bile çoğu zaman küs şiirlere. Sadece hergün köşesinde günü ve akıcı gündemi belirleyen çoğu akil insanımız, büyüğümüz ve yazarlarımız da çokkez kullansalar ya şiirlerimizi. Tarihi çok eski olan bu edebiyat başlığının altında kimbilir şiir için ne güzel münakaşalar edilir, edilmiştir.
Gazetelerimizden de şiirlerimize gereken samimiyeti göstermesini arzu ediyorum.
Bugünden tez yok katın hayatınıza şiiri. Şiir gibi insanları. Ben zararını hiç görmedim. Hep daha çok sevmeyi öğrendim. Elime içinde gerçeklerden uzaklaşmamış ama bir şiiri bir yıl kadar dolu anlatmış olan ve dönüp dönüp okunası bir şiir lezzetini sunduğu ve mütevazi bir şekilde paylaştığı için bir teşekkür de Cebrail Mungan'a.
Devam ediyoruz dostlar, bugün için bugünden sonralar için aranılan öz nitelikler arasında başta samimiyet geliyor...
Ya kahrını çekeceğiz sanal dünyanın, sözler boğazımıza hapis. Ya da terk edeceğiz yalandan söylenen kelimeleri, indirip maskeleri grileşmeden konuşmaya başlayacağız ve ilk önce ilk ders samimiyet diyerek çözüm bulacağız. Elinde bir dolu iş, kalbinde şiirleri içine alacak kadar sıcaklık ve gözlerde ışıl ışıl yanan parlaklıkla hayatınız şiir tadında geçsin.