BABAM HÜSEYİN AYDIN’IN MEVLİDİNE DAVETİ

MEVLİD 9 Mart 2024 Cumartesi saat:11:30

 Değerli arkadaşlarım ve değerli Büyüklerim;

8 Mart 2017 tarihinde vefat eden rahmetli babam Hüseyin Aydın 'in vefatının sene- i devriyesi nedeniyle 09 Mart 2024 Cumartesi günü saat: 11:30 da Andifli Mahallesi Anfitiyatro Sokakta  (Eski kilise Camii arkasında) bulunan babaevinde ebediyete irtihal etmiş tüm Ölmüşlerimizin ruhları için Mevlid okunacaktır. Sevabına nail olmak isteyen tüm arkadaşlarımı, büyüklerimi ve akrabalarımı Mevlidimize bekliyoruz . Tüm Ölmüşlerimizin Mekânları cennet olsun inşallah. Sevgili Peygamberimiz Hz . Muhammed Mustafa 'ya cennette komşu eylesin inşallah. Geride kalanlara sağlık, sıhhat ve esenlikler versin inşallah. Allah Dualarımızı ve ibadetlerimizi kabul etsin inşallah. Âmin.

    CANIM BABAM HÜSEYİN AYDIN’A

   ( 1933-2017) (HER ZAMAN SAYGIYLA, SEVGİYLE, ÖZLEMLE, RAHMETLE VE MİNNETLE)

-Beni ve kardeşlerimi annemle birlikte dünyaya getirdiğin için,

-Bana Türkiye Cumhuriyetimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve Yüce Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’nın adını verdiğin için,

-Bana, kardeşlerime ve anneme bu yaşlara kadar refakat ettiğin ve yanımızda bulunduğun için,

-Beni, kardeşlerimi ve annemi aç, susuz, sefil,evsiz, barksız ve yalnız bırakmadığın için,

-Her türlü imkansızlıklara ve güçlüklere rağmen bizleri sağ salim büyüttüğün için,

-Her türlü zorluklara ve imkansızlıklara rağmen bizleri okuttuğun ve meslek sahibi olmamızı sağladığın için,

-Bizlerin bugünlere gelmesinde harcadığın emeğin, alınterin, zamanın ve enerjin için,

-Bizleri iyi bir insan ve hayırlı bir evlat olarak yetiştirdiğin için,

-Bizlere büyüklerimize saygı ve hürmet, küçüklerimize sevgi ve şefkat göstermemiz gerektiğini öğrettiğin için,

-Bizlere daha iyi bir hayat sunmak için fedakarca, cefakarca, yılmadan, yüksünmeden, gücenmeden her zorluğu ve güçlüğü aşarak gece gündüz çalıştığın için,

-Bizlere her türlü zorluklara, güçlüklere ve imkansızlıklara rağmen başımızı sokacağımız bir ev sağladığın için,

-Bizlere hep iyiyi, güzeli, doğruyu, adaleti, hakkı, erdemi, güzel ahlakı öğrettiğin ve gösterdiğin için,

-Bizlere daha küçük yaşlarda camiye gitmeyi, ibadet etmeyi, dini bilgileri, namaz kılmayı ve duaları öğrettiğin için,

-Bizlere yatarken, yataktan kalkarken, kapıdan çıkarken, bir işe başlarken Besmele ile başlamamızı öğrettiğin için,

-Bizlere anne baba, çocuk,kardeş, abi, abla, dede,nine,amca,dayı,hala,teyze,hısım, akraba ve arkadaş sevgisi ve aşkı aşıladığın için,

-Bizlere dedemizi, ninemizi, amcalarımızı, halalarımızı, yengelerimizi, yeğenlerimizi, kuzenlerimizi tanıttığın için,

-Beni daha çocuk yaşta mezarlıkta dedemin ve ölmüşlerimizin mezarına götürdüğün ve onların ruhuna bir Fatiha okuttuğun için,

-Bizlere doğup büyüdüğün, yaşadığın özgürce dağlarında, ormanlarında, bayırlarında, patikalarında yürüdüğün, koştuğun, Kaş İlçemizi, Yeniköy’ü, Asaz’ı, Gökçeören (Seyret) ‘i, Mumuda’yı, İzne’yi, Baldıraz’ı, Sıtmalı Muğar’ı, Zobran’ı, Gökseki’yi, Dereköy’ü, Kocamuğar’ı, Çukurbağ’ı, Çapalık’ı, tanıttığın ve sevdirdiğin için,

- Çocukken Patika yollarda yürürken, yorulduğum zaman beni omzuna aldığın ve taşıdığın için,

-Yollarda yürürken bir taşa rast geldiğimiz zaman, eğilerek o taşı alıp, başkalarının ayaklarına takılmasın diye kenara koyduğun ve bana bunu öğrettiğin için,

-Bizlere dedemden, ninemden ve diğer büyüklerinden işittiğin, duyduğun Kurtuluş Savaşı anılarını anlattığın ve bu güzel cennet vatanın ne zorluklarla, güçlüklerle ve fedakarlıklarla kazanıldığını anlattığın için,

-Bizlere bu güzel vatanımızı ve şanlı bayrağımızı sevdirdiğin için,

-Bizlere Allah, Muhammed, Peygamber, Kuran aşkı, sevgisi ve bağlılığı verdiğin için,

-Bizleri elimizden tutup, dinimizi öğrenmek için Camiye ve Kuran Kursuna, eğitim ve öğretim, ilim ve irfan öğrenmek için okula yolladığın için,

-Bizlere her zaman “ Çocuklarım okuyun, Benim gibi cahil kalmayın. Ben köyümüzde okul olmadığı için okuyamadım. Vatanınızı, Milletinizi, Devletinizi çok sevin, ölünceye kadar yılmadan, yorulmadan, yüksünmeden hizmet edin “ dediğin için,

-Bizleri okutarak hem kendi anadilimizi hemde yabancı dilleri öğrenmeme vesile olduğun için,

-Kimsenin namusuna, ırzına, malına, canına, rızkına göz dikmeyin, yan gözle bile bakmayın dediğin için,

-Bizlere haram lokma, kul hakkı yedirmediğin ve hayatımız boyunca da haram lokma ve kul hakkı yemediğimiz için,

-Bizlere insan sevgisi, hayvan sevgisi, tabiat sevgisi, toprak sevgisi, yeşil sevgisi, ağaç sevgisi, çiçek sevgisi verdiğin ve örnek olduğun için,

-Tanıştığın, sohbet ettiğin, arabasına bindiğin yerli ve yabancı herkesin gelerek, “ Ne nurlu, ne şeker, ne tatlı, güleryüzlü, mahçup, utangaç, müteşekkir, minnettar bir baban var. Onunla gurur duymalısın ” dedirttiğin ve bizleri gururlandırdığın için,

-Yolda yürürken, ziyaret yaparken, ziyaretine gelenlere ve karşılaştığın herkese kendi ellerinle diktiğin, yetiştirdiğin hoş kokulu kekikleri, adaçaylarını, anababa kokularını, gülleri, nergisleri, yaseminleri, defneleri, çalbaları, sardunyaları, naneleri onlara verdiğin ve kendilerine koklattığın için,

-Rahatsızlığında, hasta yatağında yatarken bile “oğlum, çocuklarım işinizden gücünüzden geri kalmayın, ben iyiyim, merak etmeyin, benim yüzümden işlerinizi aksatmayın, Görevlerinizi yapın,çalışmak en güzel ibadettir” dediğin için,

-Nurlu yüzünde ve mavi gözlerinde bizlere hep gülümseme, ışıltı, parıltı, mutluluk, sevgi, şefkat saçtığın için,

-Bizlere kavga etmeden, tartışmadan, birarada kardeşçe yaşamamızı öğütlediğin için,

-Bizlere dünya malının dünyada kaldığını, kimsenin kefenden ve iyi amelden başka öteki dünyaya bir şey götürmediğini, bu nedenle dünya malına tamahkar olmamamızı, dünya hayatına fazla dalmamamızı öğrettiğin için,

-Bizlere Cennet ve Cehennemi, Helal ve Haramı anlattığın ve öğrettiğin için,

-Bizlere ölümün bir son olmadığını, yeni bir hayatın başlangıcı olduğunu öğrettiğin için,

-Bizlere günahı, sevabı, ölümü, kabir azabını, Sırat Köprüsünü ve Sırat Köprüsünden nasıl geçileceğini, neler yapmamız neler yapmamamız gerektiğini öğrettiğin için,

-Bizleri iyi bir insan ve vatandaş olarak yetiştirdiğin için,

-Musalla taşında bile göz göze geldiğimizde, birbirimize baktığımızda bana gülümsediğin için,

Çooooookkk ama çooooook teşekkürler ediyorum.Minnettarlıklarımı sunuyorum.Aziz hatıran önünde saygıyla eğiliyorum.Mübarek ellerinden öpüyorum..Hakkını helal et Babam.Bizler seni misafir olduğumuz  bu fani dünyadan ahiret hayatına yolcu ettik.Bizlerde bu fani dünyadaki ömrümüzü hayırlısıyla tamamlayıp, senin yanına vardığımızda İnşallah bizi Cennette hep o gülen yüzünle karşılarsın.Mekanın Cennet Olsun.Allah Rahmet Eylesin.Yüce Allahım varsa taksiratını affetsin.Allah rızasını kazanmış kullarından eylesin.Hepimizi Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa’ya cennette komşu eylesin.Işıklar içinde,nurlar içinde uyu.Ruhun Şad Olsun.Bizleri merak etme Baba, bizler senin bıraktığın gibi,ebediyete kadar da değişmeden,bıraktığın gibi kalacağız. Bizlere hep Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa’nın “ Bazı ameller vardır ki, sevabı kesildikten sonra da devam eder. Bunlar sadaka-i câriye, faydalanılan ilim ve anne babasına dua eden Müslüman evlattır ” Hadisini her zaman hatırlatırdın. Bizler bu dünyada varoldukça ve nefes aldıkça Amel defterin hiç kapanmayacak İnşallah. Allah hepimizin yar ve yardımcısı olsun. AMİN

-        Oğlun Mustafa