10 Kasım Atatürk’ü Anma 85. Yıldönümünde ne yazık ki Avrupa’da sesimiz kesildi. 10 Kasım hüznü Avrupa Kupaları’na da yansıdı. 3 takımımız da ne yazık ki yenildiler. Üstelik de beklemediğimiz takımlar Fenerbahçe ve Galatasaray da kaybetti.
Sezon başladığında 4 takımla Avrupa Kupaları’na başladık. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Adana Demirspor birbirinden güzel sonuçlar alarak ülke puanına katkı yaptılar. Fakat ilerleyen haftalar ve günlerde ne yazık ki, istediğimiz sonuçlar alınmamaya başladı.
İlk önce Adana Demirspor, iyi sonuçlar almasına rağmen ne yazık ki, gruplara kalamadı ve elendi. Şimdi de Beşiktaş’ın kendi sahasında Bodo Glimbt 2-1 yenilmesi ile Avrupa Kupası şansını yitirdi. Ne yazık ki, gruplardan çıkma şansı kalmadı. Başka bir bahara dedi. 4 ile başladığımız Avrupa macerasında şu an için 2 takımın şansı var Fenerbahçe ve Galatasaray.
Şampiyonlar Ligi temsilcimiz gruplara kalmayı başardı. Hatta Manchester United’i deplasmanda 3-2 yenince iyice umutlandık. Ama son alınan iki Bayern Münih yenilgisi ile umutlarımız yine başka bir bahara mı dedirtti. Grupta işler iyice karıştı. Kalan 2 maçı kazanması gerekiyor. Galatasaray da ne yazık ki işi zoru soktu. Kalan 2 maçı da kazanması rakiplerinin de kaybetmesi veya berabere kalması gerekiyor.
Galatasaray ilk Bayern Münih karşısında çok güzel oynadı. Galibiyeti kaçırdı. İkinci maçta da Bayern Münih, Galatasaray karşısında temkinli oynadı. Fakat Galatasaray, bu kez evinde gösterdiği cesareti ne yazık ki, deplasmanda gösteremedi. Muslera’nın başarılı kurtarışları maç damgasını vurdu. Ofansif Galatasaray ne yazık ki, bu maçta istenilen başarıyı gösteremedi. En iyi yaptığı şey gol atmak olan takımdan gol ve goller beklenen seviyede olmadı.
En güvendiğimiz, hatta 11’de 11, 19’da 19 yapan Fenerbahçe’de yasa büründü. Daha önce bir futbol beklemediğimiz takım, Trabzonspor karşısında aldığı yenilginin stresini hala üzerinden atamamış. Trabzonspor karşısında oynadığı futbolun yarısını bile oynamadan Lodagorets’i nasıl yenecekti. Beklediğimiz dağlara karlar yağdı. Beklenen Fenerbahçe yoktu. Evet işi garanti gibi görünse de ülke puanına kim daha çok katkı yapacak muhabbeti vardı ya!.. Tüm Türkiye’nin beğenen veya beğenmeyen taraftarların beklentisi sadece galibiyet. Belki beraberlik beklerken 2-0 rakibine deplasmanda yenilince akla soru işaretleri getirdi ne yazık ki!..
Neden bu kadar seviye aşağı düştü bunu sorgulamak gerekir. Üstelik kadrolar üstün olmasına rağmen neden biz bunu başaramıyoruz. Birbirimiz ile uğraşmaktan çok, birbirimize destek vermemiz gerekiyor. Sonuçta hangi takım kazanırsa kazansın Türkiye kazanacaktır. Onun için, amacımız bu kederli günde mutlu bir olay yaşatabilirdi takımlarımız ne yazık ki, kimsenin buna yapmaya cesareti ve çabası yoktu!..
Fenerbahçe şu an için gruplardan çıkma ihtimali var. Ama bu işin şakası olmaz burası Avrupa arenası onun için işine çok iyi dikkat edeceksin. Sonuna kadar mücadele etmeden başarı gelmiyor. Bir de kaybetme alışkanlığı bir kez yerleştiği zaman, kazanmayı unutursun. Onun için kazanma alışkanlığı yerleştiği zamanda rakiplerin sana ona göre tedbir alırlar. Maç 1-0 önde başlarsın. Ama sen yine de 1-0 yenik olduğunu düşünerek maça başla ki, başarılı olasın!..
Tabii teknik direktörlerin hiçbirini eleştirmiyoruz. Başarılı olunca destek veriyoruz. Ama başarısızlık anında ilk önce teknik direktörler eleştiriliyor. Ama, benim düşünceme göre futbolcu oynamaz ise, teknik direktör ne yapacak? Hemen herkesin verdiği taktik aynı sadece ufak nüanslar sonuçları değiştiriyor. Burada da futbolcunun kendi gayret ve kazanma isteği ön plana çıkıyor. Lütfen işimize dikkat edelim. Yeni yüzyılda yeni başarılara diyelim!..