Antalya Ticaret Borsası (ATB) Haziran ayı Meclis Toplantısı, Meclis Başkanı Erdoğan Ekinci başkanlığında yapıldı. ATB'nın 103. kuruluş yıldönümü nedeniyle hazırlanan videonun ardından yönetimin bir aylık çalışması hakkında üyelerin bilgilendirildiği Meclis’te, ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır, tarım ve ekonomiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
SEÇİM BİTTİ GÜNDEMİMİZ EKONOMİ
Seçim gündeminin bittiğini başta ekonomi olmak üzere halkın gündemine odaklanılmasını isteyen ATB Başkanı Ali Çandır, “Seçim bittiğine göre artık önümüze bakma zamanıdır. En önemli gündem maddemiz de ekonomidir. Ekonomide beklenen yapısal reformların bir an önce hayata geçirilmesi en önemli beklentimizdir. Üretimi, yatırımı, istihdamı artıracak istikrarlı politikaları, zaman kaybetmeden hayata geçirmek, ekonomiyi canlandıracaktır" dedi. Bu dönem kabinede yer almayan Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu'na Antalya'ya, tarım sektörüne ve ATB'na gösterdiği ilgi ve destek için teşekkür eden Çandır, “10 yıldır bizleri kabinede layıkıyla temsil eden Mevlüt Çavuşoğlu, bizleri bu dönem diğer milletvekillerimizle birlikte TBMM'nde temsil edecek. Bu fırsatla Sayın Çavuşoğlu'na ve tüm milletvekillerimize başarılar diliyorum" diye konuştu. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB) 79. Genel Kurulu'nda yeniden başkanlığa Rifat Hisarcıklıoğlu'nu kutlayan ve kendisinin de yönetimde görev aldığını söyleyen ATB Başkanı Çandır, iş dünyasını Batı Akdeniz Bölgesi olarak yoğun bir katılımla temsil edeceklerini söyledi. Çandır, TOBB büynesinde görev alan il ve ilçe oda ve borsa başkanlarını da kutladı.
ANTALYA TİCARET BORSASI 103 YAŞINDA
ATB'nın Türkiye'nin en eski 3'üncü Borsası olduğunu anımsatan Başkan Ali Çandır, “Kurulduğu günden bu yana üyelerinin, kentinin, sektörünün ve ülkesinin gelişimi için çalışmalarını sürdüren ve ülkemizin en eski üçüncü borsası olan ATB, 23 Haziran Cuma günü 103. yılını tamamlayacak. Bizden önceki büyüklerimizin emaneti olarak gördüğümüz ve üzerine değer katarak geleceğe taşımaya gayret gösterdiğimiz Borsamızın kuruluş yıl dönümünü kutluyorum" diye konuştu. ATB'ın, Antalya'da üretilen tarımsal ürünlerin piyasaya arz edilmesi, fiyatlarının belirlenmesi, güvenli ticaretinin sağlanması, tescilinin gerçekleştirilmesi ve ilan edilen fiyatların duyurulması ile ekonomik hayatın düzenlenmesinde görev aldığını belirten Ali Çandır, “Bu temel görevlerinin dışında doğrudan hayatın içinde olan, kent ekonomisine yön veren ve kentin gelişimi için çalışan kurumların başında geliyor" dedi. Çandır, borsanın 1920'den bu yana, tarımdan ticarete, sanayiden turizme, eğitimden sosyal hayata kadar kentimizi ilgilendiren tüm konularda üzerine düşeni yapmaya gayret gösterdiğini kaydetti.
TARIM KÜÇÜLDÜ
Yılın ilk yarısındaki belirsiz ortamın artık bittiğini, karar vericilerin bir an önce rasyonel zeminde politikalar üretmesini beklediklerini ifade eden ATB Başkanı Çandır, şöyle konuştu;
“Çünkü yılın ikinci yarısını kurtarma çabalarımız buna bağlıdır. Kısa bir süre önce ilk çeyrek ekonomik büyüme rakamları açıklandı. Genel olarak milli gelirimizin ve özellikle tarım sektörümüzün performansı geçmiş 26 yıl ortalamasının altında ilan edilmiştir. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ilk çeyrekteki gayrisafi yurtiçi hasıla (GSYH) reel büyümesini yüzde 4 ve tarımı da yüzde 3.8 küçülme olarak ilan etti. Yılın ilk 3 ayında ekonomimiz bu yüzde 4'lük büyümesini tüketim ve ithalat ile sağladı. Stoklarımızı erittik, yeterince sabit sermaye yatırımları yapamadık. İhracatımız yüzde 0.3 azalırken ithalatımız yüzde 15'e yakın arttı. Bunun kaçınılmaz sonucu olarak dış ticarette ve cari dengede rekor açıklar verdik. Merkez Bankamızın net rezervleri uzun bir süredir negatifte devam etmektedir. Resmi kurumlarımız tarafından ilan edilen bu rakamlar, bizlere referans olmaktadır." Yılın ikinci yarısı için daha iyi bir performans beklediklerini söyleyen Çandır, “Yoksa yılı genel ekonomide yüzde 3 civarında bir büyümeyle tamamlayacağız. Bu gidişatla tarımda ise yüzde 7'lik bir küçülme yaşayabileceğimizi tahmin etmekteyiz. Bu durumda tarımda en az 5 yıl geriye gitmiş olacağız. Hepimize ve özellikle karar vericilere düşen en önemli görev bu durumun gerçekleşmesini önleyici tedbirleri bugünden almaya başlamaktır. Geçmiş dönem verilerinin analizinden görüyoruz ki, tarım sektöründeki eğilim, kentimiz tarımına doğrudan ve daha şiddetli etki etmektedir. Yani ülke tarımı iyiye giderken kentimiz tarımsal büyümesi ortalama üstü, kötüye giderken ise ortalamanın altında bir performans göstermektedir. Antalya tarımı için ikinci yarıların nispi yavaş dönemler olduğunu dikkate alırsak yılı kurtarmamız için ortalama üstü bir çabaya daha çok ihtiyaç duymaktayız" diye konuştu.
'KUR FİYATLARI REKABETÇİLİĞİMİZİ YIPRATTI'
Yaş meyve sebze ve süs bitkileri başta olmak üzere tarımsal ihracat performansının ülke ortalamasının üstünde olduğunu kaydeden Çandır, “Ancak bu yıl ilk 5 ay rakamlarından görüyoruz ki ortalama civarında bir gerçekleşme söz konusudur. Çünkü diğer bozucu faktörlere ilave olarak kur fiyatları, ihraç ürünlerimizin rekabetçi özelliğini yıpratmıştır. Örneğin, yaş meyve sebze ihracatı ülkemiz genelinde Mayıs ayında yüzde 32 artarken kentimizde yüzde 33 ve ilk 5 ayda ise ülkede yüzde 23 kentimizde yüzde 29 artmıştır. Süs bitkilerinde ise ülkemiz genelinde yüzde 1'lik artışa karşılık kentimizde yüzde 6 azalmıştır. Diğer tarım ve gıda ürünlerinde de ülke genelindeki yüzde 1'lik artışa karşılık kentimizde yüzde -8'lik bir azalma yaşanmıştır. Yılın ilk 5 ayı itibariyle yaşanan bu ihracat ataleti, ikinci yarıyıl için potansiyelimizi azaltmıştır" değerlendirmesinde bulundu.
'ÜLKE EKONOMİSİNİN GERİSİNE DÜŞTÜK'
Antalya hallerinde işlem miktarının yılın ilk 5 ayında geçen yıla göre yüzde 5 düştüğünü bildiren ATB Başkanı Ali Çandır, Antalya'da tarım kredi kullanımının da ülke genelinin altında olduğunu kaydetti. Antalya ekonomisinin genel olarak ülke ekonomisinin gerisine düştüğünü ifade eden Başkan Çandır, “2023 yılının ilk yarısında genel olarak ve öncü göstergelerle değerlendirdiğimizde kentimiz, başta tarım sektörümüz olmak üzere ülke ortalamasının gerisinde kalmıştır. Aslında bazı özel yıllar hariç tutulursa, kentimiz ekonomisi 2000'li yılları ortalama üstü bir performansla geçirmemiş ve bunun kaçınılmaz sonucu olarak geçmişteki ortalama 7. sırada olma özelliğimiz kaybolmuştur. Şimdilerde ilk 10'a girme konusunda zorlanmaktayız. Hepimize düşen görev, önümüzdeki dönemde Antalya olarak bu gidişatı değiştirecek hamlelerde bir araya gelmektir" diye konuştu.
ARTAN YAĞIŞLAR ÜRETİMİ ETKİLEDİ
Antalya'da örtü altında üretimi yapılan başta domates olmak üzere birçok yaş sebze ürünü ve kesme çiçekte hasadın bittiğini, temmuz itibariyle kuzey ilçeleri ile Burdur ve Isparta'da tarla üretiminin başlayacağını belirten Ali Çandır, son dönemdeki yağışların etkisine dikkat çekti. Çandır, “Artan yağışlara bağlı olarak, başta salçalık domates ve kapya biber üretimi olmak üzere sebze üretiminde, kiraz başta olmak üzere meyve üretiminde, kesme çiçek üretimi ve hatta sahil kesimimizdeki buğday üretiminde verim artışı bakımından olumlu olmuştur. Ancak artan yağışlar, hastalık-zararlı popülasyonun artması ve ürün kalitesinin bozulmasına da neden olmaktadır" dedi. ATB Başkanı Çandır, iklim değişikliğinin tarımsal üretim, üretilen ürünlerin kalitesi ve gıda güvenliği üzerindeki olumsuz etkilerinin her geçen gün arttığını vurguladı. Tarımın ve üyelerin sorunlarını her platformda dile getirdiklerini anlatan Çandır, “Tarım arazisi, işyeri, depo ve konut kiralardaki afaki artışlar, ekonomik hayatımızı atalete uğratmaktadır. Öyle ki, tarımsal üretimden istihdama, verimlilik düşüşünden rekabetçilik erozyonuna kadar genişleyen konularda yaratılan ilave ekonomik yükler sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu tür sorunlar, yeni yönetim kadrolarının kalıcı çözümler üretmesi gereken alanlar olarak karşımızda durmaktadır" dedi.
İŞVERENİN VERGİ YÜKÜ AZALTILSIN
Yüzde 34 zam yapılarak net 11 bin 402 TL olarak açıklanan asgari ücret Temmuz ara zammını da değerlendiren ATB Başkanı Ali Çandır, "Asgari ücret, bir taraftan üretim faaliyetleri için maliyet kaynağı diğer taraftan ise üretimin devamı için vazgeçilmez bir dayanaktır. Bu iki unsur arasında sürdürülebilir bir dengenin kurulması ise tamamen yeni yönetim kadrolarının sorumluluğundadır" dedi. Meslek komiteleri toplantılarında komite üyelerinin asgari ücretteki artışın çalışanların geçim standartlarını yükseltmesi bakımından olumlu bulduğunu ifade ettiğini kaydeden Çandır, “Komite üyelerimiz, ücret artışının maliyetlere yansımasının önüne geçilebilmesi için işveren üzerindeki vergi yükünün düşürülmesi gerektiği, tarım sektördeki istihdamın korunabilmesi ve üretimde sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için sosyal güvenlik primlerinin kamu tarafından karşılanması ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nca tarıma özgü bir sosyal güvenlik modeli geliştirilmesi önerilerinde bulunmuşlardır" dedi. Meclis'te üyeler sektörleriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.