TÜRKİYE’NİN YENİDEN KALKINMA HAMLELERİNE İHTİYACI VAR, BİZ YAPARIZ
14 Mayısta kara bulutlar dağılacak, gelip hepsini yapacağız
milletvekili cesur verdiği önergeleri tek tek sıraladı ve çare biziz dedi
İYİ Parti Isparta Milletvekili ve 28. Dönem Milletvekili Adayı Dr. Aylin Cesur, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Şarkikaraağaç’ın Çarıksaraylar Beldesinde halkla buluştu, 5 yıldır yaptığı çalışmaları anlattı.14 Mayıs’ın hemen ardından Türkiye’yi yeniden ayağa kaldıracak projeleri hayata geçirmeye başlayacaklarını söyleyen Milletvekili Cesur, “Kara bulutları dağıtacağız. İnsanlar artık aydınlık, güzel günlere uyanacak” dedi.Isparta’yı karış karış gezen, girmedik sokak, gidilmedik köy bırakmayan İYİ Parti Isparta Milletvekili Aylin Cesur, seçim çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor. Milletvekili Adayı İsmet Yılmaz ve parti teşkilatlarından oluşan heyetle Şarkikaraağaç’ın Çarıksaraylar Kasabasını ziyaret eden Milletvekili Cesur, çok önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin ülkeye verdiği zararları anlatan Cesur, iktidara gelir gelmez parlamenter sisteme geçileceğini söyledi. Cesur, “Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin en aklı başındaki insanı bile bozacak bir sistem olduğunu söylüyor. Bizler de arkadaşlarımızla birlikte bu sistemin işlemediğini anlatıyoruz. Bu sistem değişsin istiyoruz. 21 yıllık iktidarın verilen sözleri tutmamasından, oy veren insanların da bundan dolayı ne kadar çok muzdarip olduğunu görüyoruz. Türkiye zaten kötü yönetiliyordu, üzerine bu sistemle dam çöktü. Oyu veriyorsun ama Dereboğazı yolu, Konya-Isparta yolu tamamlanamadı. Beyşehir gölünün etrafındaki sıkıntılar giderilemedi. Kapalı devre sulama sistemleri yapılamadı. 17 bin tane beldenin köy olmasından kaynaklı nüfuslar azaldı, köy olan beldelerde taşımalı sisteme geçildi. Öğretmenler gitti, doktorlar taşımalı sisteme geçti. Biz İYİ Parti olarak Türk köylüsü ve çiftçisinin elde ettiği ürünlerden kanunla belirlenmiş gayrisafi milli hasıladan alması gereken payın yarısını bile alamamasına karşıyız. Türk köylüsü ve çiftçisinin ızdırabı bizim ızdırabımız” dedi.
TÜRKİYE’DE İNSANLAR GEÇİM SIKINTISI ÇEKİYOR, YOKSULLUK ALDI BAŞINI GİTTİ
Türk vatandaşlarının kendi topraklarında üvey evlat muamelesi gördüğünü, mültecilere harcanan paranın yüz milyarlarca doları aştığını, deprem afetinin nasıl felakete dönüştüğünü anlatan Cesur, iktidarı sert sözlerle eleştirdi; “Vatandaşlarımızda çok fazla yoksulluk, umutsuzluk ve kaygı var. Bununla beraber depremi yaşadık, büyük bir afet yaşandı. Ama bu afet iktidarın yanlış politikaları nedeniyle felakete dönüştü. Devletin kaynaklarının hele ki Kızılay gibi önemli bir kuruluşun çadırları depremzedelere göndermeyip sattığını duyduk. Bu konuyu TBMM’ye taşıdım. Benim Ak Partili, mecliste komisyonlarda beraber çalıştığım bazı arkadaşlarım da Kızılay başkanının görevde olmasından duydukları üzüntüyü dile getirdi. Ama hala yerinde Kızılay başkanı. Türkiye’de insanlar çok büyük geçim sıkıntısı çekiyor. Yoksulluk alıp başını gitmiş. Milletin kazandığının millete döndürülmesi gerektiği yerde birilerinin vergi borçlarının silindiği, çok ciddi miktarda Türkiye’ye gelen mültecilere kollarımızı açtığımız ve onlara yüz milyarlarca dolar paranın ayrıldığı bir durumla karşı karşıyayız. Bu memleketin öz evlatlarının kendi vatanlarında mültecilerden sonra ikinci planda üvey evlat muamelesi görmesine karşıyız” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE’Yİ YENİDEN AYAĞA KALDIRACAĞIZ
Ülkemizin yeniden kalkınma hamlelerine ihtiyacı olduğunu söyleyen Milletvekili Cesur, bu konudaki tüm çalışmaların hazır olduğunu belirtti. Cesur açıklamasında şöyle konuştu; “Sayın Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in yanında geçirdiğim 21 yıl içerisinde Isparta’yı ve Türkiye’yi karış karış dolaştık. Her yere su götürdü, barajlar yaptı, Türkiye’yi hizmete doyurdu. Sadece Demirel değil Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri bunu yaptı. Herkesin iyi niyetle yola çıktına inanıyorum ama gelinen yer maalesef yola çıkanların amaçlarıyla aynı değil.
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener bir parti kurarak Türk Milliyetçiliğini yeniden burca taşımak lazım tekrar diye yola çıktığı zaman; büyük Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetin gençleri işsiz kalıyor, adalet iyi dağıtılmıyor, Türk demokrasisi artık işlemez hale gelmiş, Türkiye’nin yeniden kalkınma hamlelerine ihtiyacı var dedi. Ben de bu yüzden İYİ Parti kadrolarının içerisinde ve Meral Akşener’in yanında gururla yer aldım. Amacımız Isparta’ya hizmet etmekti, beni buraya gönderdi. Isparta gerekli teveccühü gösterdi ve mecliste Isparta halkının sesi oldum.Elbette bizler birleşerek, bütünleşerek daha iyiyi arıyoruz.Bakınız, verilen sözler tutulmadığı zaman değişim kaçınılmazdır. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel derdi ki, borç yiğidin kamçısıdır. Cumhuriyet hükümetleri aslında 2002’ye gelene kadar köprüler, barajlar, havalimanları, tersaneler ve o kadar çok şey yaptı ki, darbelere rağmen. Türk köylüsü ve çiftçisi, emeklisi, gençler kadınlar bu ortak pastadan kendi payını alması gereken herkes hak etiklerini alamaz hale geldi. Liyakat sahibi kadrolara ihtiyacı var Türkiye’nin. Bugün görüyoruz ki mülakatlar kaldırılıyor. Neden 21 yıl sonra kaldırılıyor? Biz diyoruz ki bir vatandaşımız, Türkiye Cumhuriyeti kimliğini cebinden çıkardığı zaman en büyük dayı o olacak, başka dayıya ihtiyaç olmayacak. Bu vatanın öz evlatları, burada yaşayan insanlar öncelik olacak.
BU ÜLKEDE DOMATES ÜRETEREK FABKİRALAR KURULDU
Bazen öyle zamanlar oldu ki, yeri geldi Amerika’ya rest çekildi, yeri geldi büyük devletlerle oturup Türkiye’nin hakkı olan alındı. İyi ilişki böyle yürütülür, diplomasi devlet liyakati ister. Büyük Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, Türk köylüsü ve çiftçisiyle domates, elma, gül üreterek fabrikalar kurdu. Bugün o fabrikaları satarak, maalesef domatesi, buğdayı dışarıdan ithal eder hale geldik.Bu gemi gitmez. Biz artık Türkiye daha iyi olsun istiyoruz, demokrasimiz işlesin, kalkınma hamleleri yeniden başlasın istiyoruz. Türk milletinin üzerindeki umutsuzluk ve kara bulutlar dağılsın, insanlarımız aydınlık güzel günlere yürüsün istiyoruz. Hepsi hazır, 14 Mayıs’ta çile son bulacak ve hepsini yapacağız.
VERDİĞİ ÖNERGELERİ TEK TEK SIRALADI
Peki, bunları neye dayanarak söylüyorum? Çalışmalarıma dayanarak söylüyorum. Hazırladığımız önergelerin her biri bizim için bir arşiv oldu. İlaç temininde yaşanan sorunlara ilişkin, Deregümü’de domates üreticilerinin sorunlarına ilişkin, Yalvaç’a bağlı Tokmacık Köyüne imam atanmasına ilişkin, Sucüllü’nün içme suyu sorununa ilişkin, Hüyüklü’nün ulaşım sorunlarına ilişkin, Gelendost’un doğalgaz alt yapı sorunlarına ilişkin, Gelendost’taki bir köyün halı saha ihtiyacına ilişkin, Isparta’da yaşanan elektrik kesintisi sonrası alınan tedbirlerin eksikliğine ilişkin, Aksu’nun Koçular köyündeki madencilik faaliyetlerine ilişkin böyle devam eden yüzlerce önergemiz var. Vermiş olduğum önergelerimin hepsi reddedildi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denilen sistem budur! Bu önergelere bir başkasının itirazı olur mu? Ben Isparta’nın milletvekiliyim, büyük bir grup beni seçmiş gitmişim. Diğer milletvekillerini de başkaları seçmiş onlar da gitmiş Meclise. Ben Isparta’nın gülünü, elmasını, lavantasını koruyalım, üreticiye destek olalım diye meclise sunduğum zaman, Eğirdir Gölünü temizleyelim gölümüz elden gidiyor, Beyşehir Gölü elimizden gidiyor, buradaki insanların ekmeğe ihtiyacı var dediğim zaman bu eller nasıl olur da reddetmeye kalkar? İşte bu sistemde kalkar ve kalktı da. Kutuplaşmadan, ayrışmadan, ötekileştirmeden artık kurtulma zamanı.
ARTIK KADERİNİZE EL KOYMA ZAMANI!
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi maalesef hizmet yapmayıp, yandaş olanları kucaklayan bir sistemi daha da beter hale getirdi. Bundan dolayı işte 14 Mayıs’ta yeni bir iktidar geliyor, biz geliyoruz. Keçiborlu’ya gittim, Senir’e gittim, Sav’a gittim, Büyükgökçeli’ye gittim, İslamköy, Atabey, Büyük Hacılara, Gönen’e gittim. O kadar çok yere gittim ki. Her gittiğim yerde insanlar kurtarın bizi diye kulağıma fısıldıyor, bir kısmı da bağırıyor açıkça. Bu nedenle 14 Mayıs’ta sandık herşeyin çaresini çıkaracak. Artık değişim zamanı, kaderimize el koyma zamanı.
DEVLET BAŞ GİBİDİR, HÜKÜMETLER ŞAPKA GİBİ. DEVLETE ZARAR VERMEYELİM ÇÜNKÜ BAŞI BULAMAZSINIZ. AMA ŞAPKA ESKİRSE HÜKÜMETİ DEĞİŞTİRİRSİNİZ
Bir ittifak olayı var. Bu ittifakı iktidar partisi çıkardı. Parlamenter sisteme geçeceğiz. Bu sistemde herkes eskisi gibi bir masaya oturup insanların tartışabildiği, Demirel’in Erbakan’la, Alparslan Türkeş’le, Ecevit’le aynı ortamda milletin huzuruna çıktığı gibi, genel başkanların da çıkıp tartışabileceği bir sistem olacak. Herkes size yaptıklarını söyleyecek, sizler de bakacaksınız, istediğinizi seçeceksiniz. Görevini yapmayana tokadı patlatacaksınız sandığa giderek, o gidecek ve yerine yapan gelecek. O da yapmazsa sandıkta onu da göndereceksiniz. Cumhurbaşkanımız Demirel derdi ki; “Devlet baş gibidir, hükümetler şapka gibi. Devlete zarar vermeyelim çünkü başın yenisini bulamazsınız. Ama şapka eskirse atarsınız, yani hükümeti değiştirirsiniz”. Biz geldiğimizde bizi beğenmezseniz, verdiğimiz sözleri yerine getirmezsek bizi de göndereceksiniz sandıkta, başkası gelecek. Bu böyle işleyecek.
BİZİ FETÖCÜLÜKLE SUÇLADILAR
Geçtiğimiz seçimde bizi Fetöcülükle suçladılar. Türkiye Büyük Millet Meclisine girdik. Benim ne işim olur? Ben Atatürkçü, Türk Milliyetçisi olan bir kadınım. Demirel’in yanında yetişmişim. Hayıtımda ne terör örgütüyle, ne Fetöcülükle ya da başka bir şeyle işim olur. Teröristleri megrimegrilerle biz karşılamadık. Oslo’da biz anlaşmadık bunlarla. Osman Öcalan’ı biz çıkarmadık televizyona. Ama şunu bilin ki, ilk fırsatta Andımızı yeniden okullarda okutacağız, kapanan okullarımız var yeniden açacağız. Tüm insanlarımız aydınlanacak, okullardan mezun olan çocuklarımız iş sahibi olacaklar. Bunların hepsi Türkiye Cumhuriyeti’nin kendi paralarıyla olacak. Bu ülke 5-6 kişiyi zenginleştirmekten artık yoruldu.
ERKEĞİYLE, KADINIYLA, GENCİYLE, YAŞLISIYLA YENİDEN KURACAĞIZ FABRİKALARIMIZI
Tank palet fabrikasını sattılar. Bizi bir takım terör örgütleriyle yan yana getirmeye çalışanlara soruyorum; bu ülkenin 50 milyon doları yok mu? 100 milyar dolar verilmiş Suriyelilere. 30 milyon dolar Somali’ye yardım gönderiyorsunuz. 50 milyon dolara tank fabrikası satıldı. TBMM’de çıktım dedim ki; tokluk sınırınız nedir, var mı tokluk sınırınız? Varsa verelim ve ondan sonra bırakın da hemşerim biz de geri kalanlarla tekrardan yaparız, kadınıyla erkeğiyle Türk milleti yapar, kurar yeniden fabrikaları. Türk köylüsü ve çiftçisiyle yaparız. Ürünlerin para ettiği, para eden ürünlerin devlet eliyle satılmasının, ihracatının organize edildiği ve buraya büyük sanayi tesislerinin yapıldığı bir Isparta’yı planladık. O Isparta’yı artık hayal olmaktan çıkartıp tekrar yukarıya taşımak istiyoruz. Peki, bunları yaparken neye güveniyorum? Projelerimize, liyakat sahibi kadrolarımıza, yeter artık kurtarın bizi diyen Isparta halkına güveniyorum.”
Milletvekili Cesur’un konuşmasının ardından vatandaşla görüş alışverişinde bulunuldu.