8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN
25 Kasım Kadına şiddeti önleme ve Kadını Koruma günü ve 5 Aralık Kadın Hakları günü ve de v8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle konunun önemine binaen bu konuyu öncelikli olarak ele almayı düşündük. Hatta Kaş Kent Konseyi olarak Kadın Meclisimizi kurup bayan arkadaşlarımızla bu konuda çalışmalarımızı başlattık. Amacımız ilçemizde ve tüm mahallelerimizde yaşayan kadınlarımıza ulaşmak başta kadın hakları olmak üzere şiddet gören kadınlarımıza ulaşıp onların sorunlarını gerekli mercilere ulaştırıp hukuksal ve idari anlamda çözmeyi amaçladık. Kadınımız yaratılış itibarı ile erkeğin yanında fiziki yapısı olarak farklı ve tabiri caizse narin ve kibar yaratılmıştır.
Erkek gerek güçlü iri fiziki yapısıyla gerekse ata-erkil olarak toplumsal kültürün getirmiş olduğu etkiyle özellikle kırsalda farklı bir kategoriye sokulmuştur. Oysaki yasalarımız kadın-erkek eşitliğini kabul etse de hala kırsalda kabul edilen gelenekçi feodal yapının etkisi ile bu eşitliği ne yazık ki bertaraf etmektedir. Ülkemizdeki kadınlarımızın üzerindeki son gelişmelerle kadına şiddet olayları kadın haklarını yeniden gündemin önemli ilk sorunu haline oturtmuştur. Aslında bu sorun ülkemizin geçmişten gelen, değişmeyen ve kanayan bir yarasıdır. Bu sorun aynı zamanda da bir eğitim sorunudur. Sorunun çözümü de öncelikle insanlarımızı eğitmekten geçmektedir. İşte bu noktada toplumun bir bireyi olarak bizlere büyük sorumluluk düşmektedir. Öncelikle bu sorumluluğun yasalar yanında dini, ahlaki ve örfi kurallara göre önemi de büyüktür.
Her şeyden önce kadınımızı bir elmanın iki yarısı gibi erkeği tamamlayan bir varlık olarak kabul etmemiz gerekiyor. Yetişme tarzı, toplumsal bakış açısı eğitimle düzeltilerek kadın ve erkek eşitliğini benimsemiş olmamız sorunu tam olarak çözmüyor. Daha çok kadınımızı hayatımızın bir parçası olarak toplumsal yaşamın ve iş yaşamının içine katmamız gerekiyor. Bu hususta kadınlarımız ile ilgili ne kadar yasalar çıkarsak da toplumun ata-erkil bakış açısını değiştirmediğimiz sürece bu sorunu çözmüş olmuyoruz. Bunun için önce birey sonra da toplum olarak bakış açısını değiştirmemiz için eğitime ağırlık vermemiz gerekiyor.
Kaş Kent Konseyi olarak bizler kadınlarımızın haklarını ve kadına şiddet sorununu önemsiyoruz. Kadınlarımızı bizlerin hem anası hem de kardeşi olarak kabul ediyoruz. Onlar bizleri hayata getiren üremesini, çoğalmasını sağlayan cefakar, vefakar, şefkatli, gece gündüz demeden bizleri büyüten meleklerdir. Bizler kadın erkek olarak eşit olduğumuzu, hayatı acı ve tatlı paylaşarak yaşadığımız süreçte birlikte kader arkadaşı olduğumuzun farkında ve bilincinde olmalıyız. Bu nedenle kadın ve erkek olarak ayrımcılığı ve ötekileştirmeyi kesinlikle kabul etmiyoruz. Ayrıca bu zihniyette olanları da şiddetle kınıyoruz. Kadınlarımıza karşı işlenen cinayetleri, şiddeti ve yanlış tutum ve davranışları da yasalar karşısında gereğinin yapılarak müeyyidelerin uygulanmasını istiyoruz. Hiç kimse kadın ve erkek ayrımı yapılarak cinsiyeti ve fiziksel yapısı itibarı ile farklı muameleye tabi tutulamaz. Kadınlarımızı sadece 25 Kasımda, 5 Aralıkta, 8 Martta değil yılın her gününde anmalı, yanında olmalı, ve hatırlamalıyız. Onlar bizim can yoldaşımız, hayatımızın parçası ve vazgeçilmezlerimiz olduğunun bilinci içerisinde olmalıyız. Onlara sahip çıkmalı ve onlardan sevgiyi ve saygıyı esirgememeliyiz.
Bu vesile ile eşitlikçi adalet anlayışına dayalı demokratik olarak hukukun üstünlüğüne ve insan haklarına bağlı kalarak sadece her 8 Martta değil yılın her gününde kadınlarımızın şiddetsiz en güzel günlerinin olmasını temenni ediyorum. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun.
Sevgi ve muhabbetle esen kalın...